Muğla

Zeytin ve Orman Sanık Sandalyesinde

Akbelen’de orman kesimi sırasında Jandarmaya direndikleri gerekçesiyle yargılanan Füsun Kayra ve Gülören Demir’in yargılamalarına devam edildi. Dördüncü duruşma Milas Adliyesi 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde gerçekleştirildi. Duruşma yoğun güvenlik önlemleri altında..

Zeytin ve Orman Sanık Sandalyesinde

Akbelen’de orman kesimi sırasında Jandarmaya direndikleri gerekçesiyle yargılanan Füsun Kayra ve Gülören Demir’in yargılamalarına devam edildi. Dördüncü duruşma Milas Adliyesi 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde gerçekleştirildi. Duruşma yoğun güvenlik önlemleri altında yapıldı.

Önceki duruşmada Avukatlar, reddi hakim talebinde bulunmuştu. Reddi hakim talebi itiraz kararı henüz Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinden gelmediğinden, kararın beklenmesi için duruşma 2 Şubat 2023 tarihine ertelendi.
Akbelen direnişçilerinin yargılanması duruşması için çok sayıda çevre örgütü, sivil inisiyatif ve siyasi parti üyesi Milas Adliyesini doldurarak, yargılanan Akbelen direnişçilerine destek verdi. Deştin Çevre Platformu üyeleri de destek için gelenler arasındaydı.

direnişçilerine destek verdi. Deştin Çevre Platformu üyeleri de destek için gelenler arasındaydı.

AKBELEN İÇİN, ZEYTİN İÇİN, HERKES İÇİN ADALET

Duruşma sonrası Adliye önünde duruşma avukatları ve platform sözcüleri birer açıklama yaptı. İkizköy Çevre Komitesi Avukatlarından Arif Ali Çangı şöyle konuştu: “Akbelen direnişine katılan, Akbelen ormanını savunmak, yaşama alanını savunmak için nöbet tutanlara yönelik düzenlenen operasyonda, hem mağdur hem de sanık yapılan herkesin temsilcisi konumundalar. Baştan beri yargılamanın adil olması için çabalıyoruz. Bu nedenle duruşmanın birisinde gerek hakimin gerekse savcının tavrı yüzünden reddi hakim talebinde bulunduk. Şimdi reddi hakim talebimize ilişkin karar henüz kesinleşmediği için duruşma 2 Şubat 2023 tarihine ertelendi. Bu tarihe kadar reddi hakim sorunu çözülmesi halinde, ondan sonra olayların tanıklarının tamamını dinletmek, maddi gerçeği ortaya çıkarmak için çabalayacağız. Mutlaka ve mutlaka bu olaydan dolayı arkadaşlarımızı beraat ettireceğiz. Onlar için adaleti sağlayacağız. Onlara saldıran, onları yaralayanların da yargılanmasını sağlayacağız. Akbelen için adalet, zeytin için adalet, herkes için adalet.”

HERKES KANUN ÖNÜNDE EŞİTTİR, LİMAK’A DA AYRICALIK TANINAMAZ

Yine İkizköy Çevre Komitesi gönüllü avukatlarından İsmail Hakkı Atal da şunları söyledi: “Yasalar ve yönetmelikler bizden yana. Akbelen’den yana. Anayasa da kanun da bizden yana. Anayasa’nın 17. Maddesine göre herkes maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına sahiptir. Yani yaşama hakkına sahiptir. Anayasa’nın 56. Maddesine göre; herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Anayasa’nın 169. Maddesi, ‘devlet ormanları korur, ormanlara zarar verecek hiçbir eyleme müsaade edilemez’ der. Bu konuda bir istisna tanınamaz. Zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerinin aşılattırılması hakkındaki kanun, Akbelen ormanının içerisindeki 200 dönüm zeytinliğe beşli çeteden LİMAK’ın termik santrali, madene 3 km’den daha fazla yaklaşamaz. Bu, kanunla yasaklanmıştır. Kanun ve yönetmelik bizden yana. Anayasa bizden yana. Anayasanın 10. Maddesi hakimlere, valilere, kaymakamlara şunu emrediyor: kamu görevlileri önünde herkes eşittir; hiç kimseye imtiyaz, ayrıcalık tanınamaz, hiçbir zümreye, hiçbir sınıfa yani bir fabrikatöre, termik santrale, beşli çeteden LİMAK’a da ayrıcalık tanınamaz. Akbelen ormanını vermeyeceğiz.”

DİRENE DİRENE, BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ

Ekoloji Birliğinden Halime Şaman, “Bugün burada, Milas adliyesinin önünde toplanan bizler Akbelen ormanını savunurken, haksız yere tutuklanan İkizköylülerle birlikte olmaya, onların mücadelesine destek olmaya, katkı vermeye geldik,” diyerek şunları dile getirdi: “Haksız suçlanan ama cesurca yaşam alanlarını savunmaktan vazgeçmeyen İkizköy sakinleriyle birlikte olmaya geldik. Meşru mücadelelerinde yanlarında durduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Anayasal haklarımıza ve yaslara dayanarak verdikleri meşru mücadelelerinde bugün de yarın da her zaman yanlarında olacağız. Bir yılı aşkın süredir Akbelen ormanını gece gündüz çadır nöbeti tutarak koruyan, bu alanı terk etmeyen İkizköylü dostlarımızla omuz omuza dayanışma içindeyiz. Verdikleri zorlu mücadele ile yalnız kendi yaşam alanlarını korumakla kalmıyorlar. Bölgedeki eko sistemi ve Bodrum’un su kaynaklarını da koruyorlar. 492 günden beri zorlu direnişlerini sürdüren İkizköylüleri yalnız bırakmayacağız. Direne direne kazanacağız. Birleşe birleşe kazanacağız. Akbelen ormanını vermeyeceğiz. Akbelen Orman nöbetçilerine destek verelim, yanlarında olalım hep.”

BENİM FERAYADIM BU ADALETSİZLİĞE

İkizköy Çevre Komitesi ve KARDOK Derneği başkanı Necla Işık da yaptığı konuşmada, yaklaşık 17 aydır Akbelen Ormanlarının kömüre feda edilmemesi için sürdürdükleri zorlu mücadelenin önemine değinerek, içinde bulundukları süreci şöyle anlattı: “Akbelen ormanı davası aslında bir bütün. Bu da onun bir parçası. Ormanımız, ağacımız, suyumuz kesilmesin, havamız gitmesin diye çıkmış olduğumuz nöbetimizde, 8 Ağustos’ta yangınlarla birlikte şirket, Akbelen ormanına girdi ve 100’ün üzerinde ağaç kesti. O anda müdahale ettik. Ormanı savunanlar, yaşamı savunanlar, bugün burada yargılanıyor. Benim isyanım buna. Şirketin elemanları bize saldırdı. Onlar dışarıda ama bizim mağdur olan arkadaşlarınız burada yargılanıyor. Bu hak mı, hukuk mu, adalet mi? O ağaçları kesenler burada yok ama o ağaçları koruyanlar, nöbet tutan arkadaşlarımız, köylülerimiz burada yargılanıyor. Benim isyanım bu haksızlığa, benim feryadım bu adaletsizliğe. Bizi bu tür baskılarla yıldıramayacaklar. “

Haber: Nevzat Çağlar Tüfekçi

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL