Bodrum Manşet

ÇÜÜÜŞ GARİ

Ben de istiyorum kalenin fotoğrafını çekip gülücükler dağıtmayı ancak bırakmıyorlar kardeşim bırakmıyorlar, çığlık atmaktan seslerim kısıldı gitti.Sizlere bir vadiden bahsedeceğim görünce şok olduğum bir vadiden. Deniz kenarında büyümenin verdiği öğreti..

ÇÜÜÜŞ GARİ

Ben de istiyorum kalenin fotoğrafını çekip gülücükler dağıtmayı ancak bırakmıyorlar kardeşim bırakmıyorlar, çığlık atmaktan seslerim kısıldı gitti.
Sizlere bir vadiden bahsedeceğim görünce şok olduğum bir vadiden. Deniz kenarında büyümenin verdiği öğreti nedeniyle böyle yerleri gezip görme hevesimiz olmamış. İlk gördüğümde ki bu 2007 yılına rastlar “Bodrum’da böyle bir doğa harikası var da ben niye bilmiyorum” diye hayıflandığım bir vadi. Kavakderesi Vadisi; bilenlerimiz vardır elbet ancak bilmeyenlerimiz de oldukça fazladır. Bodrum Yarımadası’nın neredeyse tam ortasında yer alan bir havzadır. Ölünce cennete gideceğiz diye uğraşır dururuz da yaşarken cennetleri niye görmezden geliriz anlamam.

Ben ilk önce buranın güzelliklerini ve özelliklerini anlatacağım sonra da ne muamele yaptığımızı.
Bodrum Yarımadası batısının en önemli ortamı olduğundan birçok bitkinin yaşam alanı olup Yarımada’da başka yerde rastlanmayan bitkilerin bulunduğu yerdir. Güneyinde Dereköy, Kuzey batı sınır komşusu Geriş Köyü havzası, kuzeydoğu sınır komşusu Yaka Köyüdür.
Kavakderesi Havzası alanı yaklaşık 34 km2 dir. Bu alanın çok az bir kısmı 1.sınıf tarım alanı olmasının yanı sıra büyük çoğunluğu dik ve eğimli alanlardır. Bu eğimli alanlar teraslanarak tarım yapılmış ancak günümüzde böyle bir faaliyet yoktur.

Bu tarım teraslarını da oluşturan burada konuşlanmış ancak zamanla terk edilmiş kalıntılarının bulunduğu bir yerleşke de mevcuttur. Toprak andezit ana kayasından oluşmuş ve kumlu killi balçık türünde oluştuğundan vadi kaliteli yer altı suyuna sahiptir ki Yaka Köy suyunu uzun yıllar buradaki bir artezyen marifetiyle sağlamıştır.
Vadinin en karakteristik ağacı Çınar olarak da bildiğimiz Kavak’tır, zaten vadiye de dereye de ismini veren Kavak ağacıdır. Bölgenin kuzeyindeki Çilektepe’de tepeye adını verecek yoğunlukta çilek ağacı bulunmaktadır. Vadide bulunan diğer ağaç türleri Meşe, Palamut, Kızılağaç, Melengiç ve Mezarlık Servisi de dediğimiz ANDIZ ağacı mevcuttur.
Kavakderesi Havzasında 120 çeşit bitkiye rastlanmıştır. Vadi Bodrum Yarımadasının yaklaşık yüzde 7 sini kapsamasına rağmen Yarımadadaki toplam bitki çeşidinin yüzde 17 sini barındırmaktadır. Yani Yarımadanın en zengin bitki çeşitliliği bölgesi oluşmuştur.
Endemik ve ender bulunan korunması gereken bitkiler cennetidir.
ENDEMİK : BALIK AĞISI (Verbascum parviflorum), ANEMON-KARAGÖBEK (Papaver argemone subs. davisii).
ENDER BULUNAN (Korunması gereken) : MAYIS PAPATYASI (Matricaria macrotis), Türkiye’de yalnızca Bodrum yarımadasında bulunur. Bitkiye Ortakent, Turgutreis arasında, Kavakderesi havzasında Dereköy yakınında rastlanmıştır.

ANDIZ – AKDENİZ MEZARLIK SERVİSİ (Cuppressus sempervirens Horizontalis), DİLLİ KULAK SALEBİ (Serapias vomeracea subs. orientalis), ANADOLU SALEBİ (Orchis anatolica), SU SALEBİ (Orchis coriophora), SARMAŞIK YAPRAKLI SİKLAMEN (Cyclamen hederifolium), ASLANAĞZI (Antirrhinum majus subs. majus), EL KÖPÜRTEN (Scrophularia myriophylla) gibi bitkilere yalnız bu yörelerde rastlanmıştır. Her yerde bulunan ASLANAĞZI buradaki doğal ortamında ilginç örnekler oluşturmuş ve korunması gereken bitkilerdendir.
Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) kriterlerine göre Bodrum Yarımadası kuş türleri açısından ACİL koruma önceliği sınıfında yer alıp bazı kuş türleri için başka hiçbir yerde yaşamayan ve yok olmak üzere tehlike altında kategorilerinde yer alan bir veya daha fazla canlı türün bulunduğu “önemli doğa alanı” kapsamındadır.
Rahmetle andığımız kuş gözlemcisi “Brian Stonmen”, Yarımadamıza Avrupa birliği tarafından gönderilen kuş gözlem ve sayım elemanıydı. Kavakderesi Vadisinde 2007 yılında 5 ayrı zamanda yaptığı kuş sayımlarında 45 çeşit kuş tespit etmişti ve sayım raporlarını bizimle de paylaşmıştı. Burada nesli tehlike ve tehdit altında olan kuşlardan ULU DOĞAN (Falco Cherrug), TAVŞANCIL KARTAL (Hieraaetus fasciatus) ve BIYIKLI DOĞAN (Falco Biarmicus) yaşamaktadır.
Bu kadar güzel ve önemli vadiyi daha da kıymetli ve eşsiz yapan bu vadinin Yarımadaya sağladığı sudur. Kavakderesi havzası yarımadanın tepesine kondurulmuş büyük bir huniye benzer çevresindeki yeraltı sularına kaynak oluşturur. Ortakent, Yalıkavak, Turgutreis, Gümüşlük yerleşkelerinin yeraltı su kaynaklarının ana beslenme noktasıdır. Bu vadide Haziran ayı başlarına kadar akan dere Dereköy’ü geçerek bizim eskiden KARATOPRAK dediğimiz ve Yarımadamızın en verimli en geniş alüvyon ovasını oluşturmuştur ve de sulamaktadır. Biz bu verimli tarım alanımızı binalarla doldurup ismini de TURGUTREİS koyduk.
Bu vadi içerisinde tarihi kalıntılar da eksik kalmaz, eski bir su değirmeni, eski bir cami kalıntısı ve Gazetemiz yazıları arasında “Bodrum’un Gizemli Piramitleri” başlıklı tanıtım yazısında da anlatılan çok eski tarihlerden kalan kime ait oldukları bilinmeyen piramit şeklinde iki türbe mezar bulunur. Bu ikiz türbe mezarlara DEDELER denir ki bu yörede zamanla terk edilen Dedeler isimli bir yerleşke de mevcuttur. Biraz peyzaj düzenlemesi ile bu türbelerin bakıma ihtiyaçları vardır.

Yarımadamızın göbeğinde oluşmuş böyle değerli bir alana biz ne yapabiliriz ki?…
2006 yılında toplanan Belediyeler Birliğimiz, (biliyorsunuz o zamanlar Bodrum 11 belediyeden oluşuyordu) toplanıp karar vermişler, başa bela çöp depolama alanının dolması sebebiyle yeni bir yer keşfetmişler.
Kavakderesi Vadisini çöp depolama alanı ilan etmişlerdi… Gerekçeleri de her belediyeye yakın olması.
Nutkunuz tutuldu değil mi? O zamanlar bize de öyle oldu, elbette saç baş yolduracak türden bir karardı, Dereköy Derneği vasıtasıyla haberdar edildik ve mücadeleye giriştik, işte o zaman ilk kez Kavakderesi Vadisini görmüş ve hayran kalmıştım.

Mavi Yol Girişimi Platformu altında toplanıp Dereköy ahlisi ile birlikte yoğun bir çaba sonucu bu kararı iptal ettirdik, kuş gözlem raporları ve vadinin özelliklerini de o zamanlar akademik çalışmalarla elde etmiştik. Bu vadinin öneminin benimsenmesini sağlayacak 5 yıl üst üste yapılan KAVAKDERESİ FESTİVALİ oluşturmuştuk, secim çalışmaları döneminde seçim yatırımı olarak bölgeye yapılan doğaya zarar verici müdahalelere prim vermemek ve taraf olmamak için Mavi Yol Girişimi olarak desteğimizi kestiğimizden festival kendiliğinden sonlandı.
Neyse kurtuldu gözüyle baktığımız Kavakderesi’ne projeler bitmedi elbet. Yarımada’da su sıkıntısı duyuldukça cin fikirler fışkırır ya buraya bir baraj yapalım su toplayalım projesi ile dereyi yok etme çabasını da püskürttük.
Dereköy Derneği çabalarıyla Vadideki Partipanas Tepesindeki 2400 dönümlük köy merasının imara açılmasına karşı dava açılarak iptal ettirildi.
Yine Dereköy Derneği marifetiyle Kavakderesi’nin akan suyunu zehirleyecek olan Dereköy’de kurulan bir çamaşır fabrikasını uzun uğraşlar sonucu kapattırdık.
Geçtiğimiz yaz hani yangın helikopteri kiralayamayan hükümetimiz yüzünden neredeyse Yarımadamız yanıyordu ya işte o yangınlardan bir tanesini de Kavakderesi’nde yaşadık.
Kavakderesi’nde bir kısım tarım arazisi statüsü olmasına karşın büyük bir bölümünde eskiden 1.derece doğal SİT dediğimiz şimdilerin “Mutlak korunacak alan” olarak ilan edilen bir kalkan var ancak Bodrum Yarımadasında her nedense kanunlara uyum henüz sağlanamadı. Denetim ve koruma halk çığlık atana kadar yapılamıyor.
Geçtiğimiz aylarda, kameralarca tespit edilmiş Belediyenin ismini zikretmekten imtina ettiği birkaç inşaat şirketi burayı gözüne kestirip moloz dökme alanı ilan etmiş ve halletmişler. Bazı kelimeler boğazıma turktu kaldı söyleyemedim. Dedim ya halk çığlık atmadan olmuyor, çığlık, feryat ve figan derken Belediye müdahale edip moloz dökümünü durdurmuş. Bu olay, geçtiğimiz 27 Şubat pazar günü Kavakderesi’nde toplanan duyarlı vatandaşlarca bir basın açıklaması ile kamuoyu dikkatine sunuldu.
Ben de size bu hainliğin, aymazlığın, düşmanlığın fotoğraflarını sunuyorum ki, bu hayasızca saldırıya tepkisiz kalmayın.


Yapılaşma sinsi sinsi vadiye doğru ilerliyor, durdurulması lazımken duydum ki inşallah yanlış bir bilgidir, Büyükşehir Belediyemiz burada eko turizm yapmayı amaçlıyormuş.
Yaaaaaa bırakın artık bize turizm şekli dayatmayı biz ne çekiyorsak bu turizm çeşitlemelerinden çekiyoruz, her yeni turizm destinasyonu ek zararlarla geliyor, nüfusu kabartmaktan başka bir halta da yaramıyor. Battıkça batıyoruz.
KAVAKDERESİ VADİSİ yarımadada yaşayanların nefes alma, doğayla buluşma alanıdır. Hiçbir şey yapmayınız, bırakınız doğal haliyle gidelim kullanalım. Yeraltı sularımıza kaynak, bizlere OOOHHHH BEEEEEEE diyebileceğimiz bir alan olsun.
Denizde KİSSEBÜKÜ bize ne ifade ediyorsa karada da KAVAKDERESİ eşdeğerde bir mekândır kıymetlimizdir.
Kavakderesi Vadisine ait tüm fotoğrafları vaktinizi çalmamak için yazıya serpiştiremedim seyretmeyi arzu ederseniz galeriyi ziyaret edebilirsiniz
Saygılar sunuyorum.

Ali Dizdar


Not: Yazımda kullandığım felaket fotoğrafları için arkadaşım Cüneyt KARALOĞLU’na, ve galeride kullandığım fotoğrafları için de arkadaşım Yiğit UYGUR’a teşekkür ederim.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL