2018 yılında AKP’li Bakanlar Kurulu tarafından Gökova Körfezi’nin imara açılması için, büyük bir hamle yapılmıştı. Bölge 1. Derece Doğal Sit alanı idi.
2018 yılında AKP’li Bakanlar Kurulu tarafından Gökova Körfezi’nin imara açılması için, büyük bir hamle yapılmıştı. Bölge 1. Derece Doğal Sit alanı idi. Söz konusu tarihte (17-Ocak-2018-11264 sayılı karar ile) Bakanlar Kurulu Gökova’yı imara açacak adımı aldı. Sonrasında da bu karar 16 Mart 2018 yılında Resmi Gazete’de yayınlanarak kesinleştirildi. Böylelikle, “Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesinde Doğal Sit Koruma Statüleri” düşürülmüş oldu. Osman Gürün’ün Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu döneme denk gelen bu gelişme meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının büyük tepkisine neden oldu. Kolektif bir çalışma ile Muğla Büyük Şehir Belediyesi’nin, Bakanlar Kurulu kararına, Danıştay nezdinde itiraz etmesi ön görüldü. Muğla Büyükşehir Belediyesi ilgili odalar, sivil toplum örgütleri ile detaylı ve bilimsel bir çalışma yaparak Danıştay’a itirazını gerçekleştirdi.
DERS NİTELİĞİNDE, BİLİRKİŞİ RAPORU
Süreç Danıştay 4. Dairesi’nde başladı ve mahkeme konuyla ilgili bilirkişi atadı. Ve 27 Mayıs 2024 tarihinde bilirkişi Danıştay 4. Dairesi’ne sunduğu raporda; “Davaya konu Gökova Körfezi çevresi doğal sit statü ve sınırlarının belirlenmesine ilişkin sakıncalar bulunuyor. Mevcut orman, maki ve sulak alanlar için doğal yapının bütünlüğünün ve sürekliliğinin dikkate alınmamıştır. Endemik bitki türlerinin değerlendirme dışında bırakılmıştır. Koruma alanlarının parçalı hale getirilmesi, habitat bütünlüğünü bozmuştur ve ekolojik dengenin zarar görmesine yol açacaktır. Zirai açıdan, Gökova’daki tarımsal faaliyetler kapsamlı olmasına rağmen, bu üretimlerin ekosistem üzerindeki etkilerine dair yeterli veri bulunmamıştır” denilerek, sulak alanların biyolojik çeşitlilik, su rejimi ve tarımsal verim için vazgeçilmez ekosistemler olduğunu belirtildi. Sonuç olarak da raporda Gökova Körfezi’nin, “Kesin Korunacak Hassas Alan” olarak tescil edilmesi gerektiğini vurgulandı. Bilirkişi son noktayı da; “Dava konusu işlemde mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Hiç bir bilimsel temeli de yoktur. Açıklanan nedenlerle, dava konusu 17 Ocak 2018 günlü, 2018/11264 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptaline karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir” diyerek koymuştur. Danıştay 4. Dairesi’de oy birliği ile Bakanlar Kurulu’nun, Gökova Körfezi’ni imara açan 2018/11264 sayılı kararını iptal etti.
YAĞMACILIKTA ISRARA BÜYÜK ÖFKE
Karar bölgede yaşayan tüm kesimlerde sevinç ile karşılanırken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Danıştay 4. Dairesi’nin kararına jet hızı ile temyiz başvurusunda bulunması büyük tepkilere neden oldu. MUÇEP (Muğla Çevre Platformu) gönüllüsü ve Toprağımızı Vermiyoruz İnisiyatifi aktivisti Halime Şaman; “Bu ülkenin namuslu, ettiği yemine ihanet etmeyen bilim insanları ders niteliğinde bilir kişi raporu düzenlemişler. Ancak ders, almak isteyene verilir. Görüyoruz ki; adında “Çevre, iklim değişikliği” kavraları da olan bakanlık bu isimleri unutup, “Şehircilik bakanlığı” gibi çalışmaya devam ediyor. Bakanlığının koruma görevini unutup, Gökova gibi eşsiz bir cenneti sermayenin yağmasına açmakta ısrar ediyor. Ve hatadan geri dönmek yerine kararı temyize götürüyor. Oysa olması gereken, bilirkişi raporunda yer alan; “bilime, hukuka ve mevzuata aykırıdır” görüşünden hicap duymalarıydı. Ve sonrasında bu kanunu hazırlayan tüm kadroların liyakatını sorgulamalarıydı.. Muğla bir kez daha yerel yönetim, meslek odaları ve hak savunucularının bir arada duruşuyla doğasını kordu. Yaşam hakkına sahip çıktı. Bu bereketli topraklar üzerinde; hak savunucuları, vicdanını hukukun bağlayıcılığından uzaklaştırmayan mahkemeleri, bilim etiğini yağmaya dönüştürmeyen bilim insanları olduğu sürece ülke karanlığa teslim olmayacaktır. Yağmacı tüm kanun yapma girişimleri başarısız olacaktır” görüşlerine yer verdi.
ALTUNKAYA: “TEMYİZ EDİLEN GELECEĞİMİZDİR.”
Sürecin başından itibaren takipçisi olan Bodrum Denizciler Derneği’nin Başkanı Tuna Altunkaya; “Gökova ve Mavi Yolculuk 20 senedir arsız yapılaşma yatırımcıları tarafından durmadan talan edilmeye çalışılıyor. 20 senedir her seferinde kaybediyorlar ve kaybetmeye devam edecekler. Antik çağdan bu yana denizcilerin göz bebeği olan atalarımızdan miras bu koy ve ormanlar Bodrum denizcileri tarafından ‘vazgeçilebilir’ değildir. Nitekim bir çaba daha onurlu bilirkişiler tarafından ‘Kesin Korunacak Hassas Alan’ olarak tescil edilmesi gerektiği şeklinde resmi raporda belirtilmiştir. Biyolojik çeşitlilik, su rejimi ve tarımsal verim için vazgeçilmez ekosistemler olduğu ısrarla belirtilen rapora saygı duyulmaması ve temyize gönderilmesini oldukça gülünç buluyorum. Zira temyize gönderilen sadece bir rapor değil, aynı zamanda mavi yolculuktur. Temyize gönderilen geleceğimizdir. Bu durum Bodrum Denizcileri için tartışmaya açık bir konu değildir. Bizler açısından da hayati önem taşıyan bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Rehavete kapılmayacağız” ifadelerini kullandı.
AKP’li Bakanlığın temyizi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca incelenecek ve karara bağlanacak. Bu kurulun kararına uyulması zorunludur. Nihai içerik taşıyor. İtirazı olası değil.
Haber: Ayhan Karahan
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)