20.08.2020 tarih ve 31220 sayılı Cumhurbaşkanı kararının, 21.08.2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanması ile Bodrum’un Ortakent Mahallesi’ndeki 1 milyon 105 bin metrekarelik kentsel yeşil alan imara açılmak istenmişti. Bahse konu emsalsiz..
20.08.2020 tarih ve 31220 sayılı Cumhurbaşkanı kararının, 21.08.2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanması ile Bodrum’un Ortakent Mahallesi’ndeki 1 milyon 105 bin metrekarelik kentsel yeşil alan imara açılmak istenmişti. Bahse konu emsalsiz alanla ilgili iki yıldır ilçedeki siyasi partiler, çevre örgütleri, odalar, sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar önemli bir eylemlilik süreci başlatmıştı. Söz konusu kararın 2 hafta kadar sonrasında CHP Bodrum İlçe Başkanlığı imara açılan alanda miting gibi bir basın açıklaması yaptı. CHP’nin Muğla milletvekillerinin tamamının katıldığı, “Ya Kent, Ya Ortakent” etkinliği gerçekleştirilmişti.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras bu etkinlikte: “Tamamen bizim tasarrufumuz dışında, bize sorulmadan, kamuya sorulmadan, halka sorulmadan kamunun elindeki araziler imara açılıyor. Daha sonra da özelleştirme yoluyla satışa çıkarılmak isteniyor. Daha önce de burası ile ilgili kötü emelli girişimler oldu fakat o dönemki yöneticilerimiz bunun önüne geçti. Şimdi aynı kararlılıkla buranın ve bütün Bodrum’un kamusal alanlarının imara açılma tehdidiyle mücadele etmek zorundayız. Dava açacağız” demişti.
Yaygın bir kamuoyu eylemliliği ve duyarlılığı sonrasında yeşil alan olan bölgenin imara açılması girişimine karşı, Bodrum Belediyesi 06-Ekim-2020 tarihinde Danıştay nezdinde yürütmenin durdurulması talepli dava açmıştı. Danıştay 6. Dairesi oy birliği ile Bodrum Belediyesi’nin talebi kabul etti. Kararda dikkat çekici bir başka yönde mahkemenin davalı taraflara (Cumhurbaşkanlığı ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı) Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz yolunu da kapalı tutması oldu. Böylelikle Bodrum Belediyesi’nin, “yürütmenin durdurulması” talebi Danıştay 6. Dairesi’nin kesinleşmiş kararı olarak hükme bağlandı. Kararı değerlendiren Muğla Barosu avukatlarından Ziya Levent Doğuç: “Danıştay 6. Dairesi kararı kamu vicdanını rahatlatmıştır. Hukuka olan güvenin an be an eridiği şu süreçte bu tarz kararlar adalete adeta nefes olmaktadır. Şu anda Bodrum’un adeta bir bayram şenliği atmosferine girmesi de kamu vicdanının güncel hayata yansıması niteliğindedir. Danıştay’ın, Ortakent’teki 1 milyon 105 bin metrekarelik alanın imara açılması ile ilgili yürütmenin girişimini durdurma kararı kesindir. Hukuka ve adalete saygılı olunması gerekir. Bodrum’un gözü aydın. Avukatlar yaşam alanının savunulması ve adaletin tecelli etmesi noktasında kamu vicdanının önemli bir dinamiğidir. Bu anlamda Muğla Barosu ve Bodrumlu avukatlar Bodrum kamuoyunu asla yalnız bırakmamıştır. Hukukçu kimliğimizle adaletin ve Bodrum’un yanında olmaktan vazgeçmeyeceğiz” görüşlerine yer verdi.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras bugün tebliğ edilen Danıştay 6. Dairesi kararı ile ilgili: “Mülkiyeti Maliye Hazinesi adına kayıtlı bulunan ve yüzölçümü toplamı 1.102.309,61 metrekare olan araziye ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca hazırlanan plan değişikliklerinin 5 Ekim 2020 tarihinde askıdan inerek yürürlüğe girmesinin ardından hukuki mücadelemizi başlatmıştık. 6 Ekim 2020 tarihinde Danıştay nezdinde yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle de davamızı açmıştık. Planlarda yapılan değişiklilerle kentin nefes aldığı önemli alanlardan biri konut, ticaret ve turizm alanına dönüştürülecekti. Doğal, tarihi ve kültürel zenginliği ile 3500 yıllık bir geçmişe sahip Bodrum’da tüm paydaşlarımızla bu kenti korumaya ve yaşatmaya çalışıyoruz. Bodrum’un bir rant alanı olarak değil korunacak bir dünya mirası olarak görülmesi gerekiyor. Kazandık. Bodrum adına mutluyuz” görüşlerine yer verdi. Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz: “Bu önemli karar Bodrum halkının yüreğine su serpmiştir. İmara açılmak istenen devasa alandaki fütursuz rant hevesinin, adalete takılması bizleri ziyadesi ile mutlu etmiştir. Bodrum birilerinin ticari hırslarına karşılık vermek için, var olmadı. Bu kentin bir tarihi, geleneği, yaşam biçimi, kültürü var. Hepsini yok sayıp Bodrum halkının yarattığı değer üzerinden yağmacılığın hiçbir vicdana, ahlaka, mantığa uygunluğundan söz edilemez. Hukukiliğinden söz edilebilir mi? Onu da Danıştay 6. Dairesi adeta hukuk dersi niteliği taşıyan kararı ile söyledi. Kadim toprakların özelleştirmelerle, gece yarısı kararnameleriyle, TOKİ oyunları ile, hazine arazisi satışlarıyla, orman alanlarının imara açılması yoluyla yağmalanmasına karşı duruşumuz sadece Bodrum’a karşı bir görev değildir. Geleneğimize dönük borcumuz ve geleceğimize dönük sorumluluğumuzdur. Durmak yok. Memleket savunmasına devam” ifadelerine yer verdi.
Haber: Ayhan Karahan
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)