Muğla

Sulak Alanda Su Kalmadı!

Bodrum ve Milas arasında bulunan ve binlerce flamingo ile yüzün üzerinde kuş ve balık türünün yaşadığı koruma altındaki tuzla Sulak Alanı’nın susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtildi. Milas’a bağlı..

Sulak Alanda Su Kalmadı!

Bodrum ve Milas arasında bulunan ve binlerce flamingo ile yüzün üzerinde kuş ve balık türünün yaşadığı koruma altındaki tuzla Sulak Alanı’nın susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtildi.

Milas’a bağlı Boğaziçi Mahallesi’nde bulunan ve Bodrum’a 20 kilometre uzaklıktaki flamingolar cenneti olarak bilinen koruma altındaki Tuzla Sulak Alanı’nda inceleme yapan çevreciler ve doğa gönüllüleri sulak alana gelen derelerin ve su akışlarının önü kesilmesine nedeni ile alanın kış ortasında susuz kalmasına neden olduklarını belirttiler.
Yaklaşık 7 bin flamingo ile yüzün üzerinde kuş ve balık türünün bulunduğu sulak alan ve bölgesinde devam eden betonlaşmanın devam ettiğini belirten Bodrum Yurttaş İnsiyatifi Sözcüsü Ayhan Karahan “Koruma altındaki sulan alanı korumamak için bölgede ne gerekiyorsa yapılıyor. Ali Ağaoğlu ve Net Holding tarafından yapılması planlanan 30 bin kişinin yaşayacağı alana ÇED gerekli değildir raporundan tutun da bu kentin su ihtiyacını karşılayacak, baraj ve göletlerle su akışları doğal ortamından kesiliyor. Sulak alan ve canlılar kış ortasında susuz kaldılar” diye konuştu.

“SULAK ALAN SUSUZLUĞA MAHKUM EDİLDİ”

Bölgede inceleme yapan çevre gönüllüsü ve aktivist Yıldız Feldman ise “Burası flamingoların göç ve konaklama yolu üzerinde bulunan bölgedeki en önemli ve tek yer. Korunması gereken alanları doğa gönüllüleri ve vatandaşlar olarak bizler korumaya çalışırken devlet korunması gereken bir alanı korumayarak sulak alanı kış ortasında susuz kalmasına ses çıkarmıyor.

Başlangıç olarak tuzlayı kurutmak düşünülmüş olmalı ki baraj ve göletlerle suların önü kesilmiş. Bargilya Tuzlası suyun ulaşması engellendiği için hızla kurumaya başlamış. Gittik, gördük ve belgeledik. İnsanoğlunun doğaya verdiği zararın somut bir örneğini siz de görün istedik. Bir gün bunları yapanlar yaşayacak alanları kalmadığını anladığında çok geç olacak. Buradaki canlıların sessiz isyanı mutlaka duyulmalı. Can çekişen sulak alana gelen derelerin önü acil açılmalı, sulak alan susuzluğa mahkum edilmemeli” diye konuştu.

Kaynak: Sözcü

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL