Samsun’da Milli Mücadele’nin ilk adımının simgesi olan “Onur Anıtı” dün saldırıya uğradı. Mustafa Kemal’in heykeline urgan bağlayarak devirmek isteyen iki saldırgan Samsun Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından tespit edilerek gözaltına alındı…
Samsun’da Milli Mücadele’nin ilk adımının simgesi olan “Onur Anıtı” dün saldırıya uğradı. Mustafa Kemal’in heykeline urgan bağlayarak devirmek isteyen iki saldırgan Samsun Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından tespit edilerek gözaltına alındı. Konuyla ilgili Samsun Valiliği’nce yapılan açıklamada: “Kolluk birimleri ilgili aracı tespit etmiştir. Onur Anıtı’na urgan asmak suretiyle saldırı gerçekleştiren 2 kişi, İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerimizce yürütülen titiz çalışmayla kısa sürede yakalanmış ve sorgulamalarına başlanmıştır. Bu saygısız menfur saldırının aydınlatılmasına yönelik adli ve idari süreç Valiliğimizce yakinen takip edilecektir” ifadeleri kullanıldı. Tüm Müslüman alemi için kutsal sayılan 3 aylara girilen ilk günde, Samsun gibi hassas bir ilde gerçekleşen bu saldırı başta Samsun olmak üzere, yurdun dört bir tarafında tepkiyle karşılandı. Bodrum’da da söz konusu elim saldırı karşılıksız kalmadı. Mustafa Kemal heykeline (Onur Anıtı’na) yapılan saldırı Bodrum Yurttaş İnisiyatifi tarafından da kınanarak, Cumhuriyet’in temel değerleri etrafında birlik ve beraberlik mesajı verildi.
Bodrum Yurttaş İnisiyatifi adına açıklamayı Nazan Yılmaz yaptı. Onur Anıtı’nın onursuz bir saldırıya uğradığını belirten Yılmaz, saldırının yeri ve zamanının manidar olduğuna dikkat çekti.
İşte Bodrum Yurttaş İnisiyatifi’nin yazılı açıklaması:
Saldırganlar, anıtı urgan bağlayarak düşürmeyi planladılar. Karanlık ve soysuz plan teşebbüs aşamasında kaldı. Çok yönlü olarak ele alınması gereken bu saldırı ile ilgili iktidarın tepkisinin ne olacağını ilk gün bekledik. Kamuoyunun malumu olacağı üzere bu noktada şaşırtıcı bir sonuçla karşılaşmadığımızı belirtmekte yarar görüyoruz. Mezarlık sınırından geçirilirken havaya ıslık çalındı her zamanki gibi. Daha dün Aydın-Karacasu’da Mustafa Kemal heykeline çiçek koyan yurtseverlere, “Kabahatler Kanunu” üzerinden, işlem yapıldı. Para cezaları yazıldı. Kabahatse, kabahat… Biz bu kabahati işlemekte ısrarcı olacağız. Dün çiçek konmasının sorun olduğu Mustafa Kemal’in heykeline, bugün devirme olarak amaçlı olarak urgan bağlanmış olması durumun vahametini göstermesi açısından çarpıcıdır. Bu anlamda Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi ardından okunan ilk Cuma hutbesinde Diyanet İşleri Başkanı’nın “Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar. Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar” sözleriyle verdiği mesajı da çok iyi biliyoruz. Tek yanıtımız var: “Niyetinizi biliyoruz. İzin vermiyoruz.”
Onur Anıtı’na gerici saldırının yerinin ve zamanının tesadüfen seçilmediği çok aşikardır. Halkın dinsel ve duygularını sömürmekten beslenen gericilik; provokasyonları için kutsal zamanları seçer. Cuma namazlarından sonra ki; gerici katliamlar daha dün gibi hafızamızda. Sivas, Maraş, Çorum… Tüm Müslüman alemi için 3 aylara girilen dönemin ilk günü uğursuz ve karanlık kalkışma zamanı olarak belirlendi. Üç ayların ilk ayı Receb ayıdır. Receb ayının ilk günü bu alçakça saldırı için tesadüfen belirlenmiş bir tarih değildir. Ha keza yer olarak Samsun’un seçilmesi de tesadüf değildir. Karanlığa karşı ilk meşale Samsun’dan yakılmıştı. Ve bu ışık tüm Anadolu’yu aydınlatmıştı. Samsun zaten birazda bu nedenle gericilik açısından pilot bölge seçilmiştir. Gericilik bu seçimiyle de rövanş peşinde olduğunu saklamamaktadır. Gericilere bu mana da tek yanıtımız var: “Bu girişimlerinizin en sinsi olanlarından birisini Menemen’de hayata geçirmeye çalıştınız. Bizler Menemen’i ve Kubilay’ı unutmuyoruz. Sizler de Menemen’i ve verdiğimiz yanıtı unutmayınız.”
Bir taraftan zamlarla özellikle elektrik zamları ile hayatımız karartılmaya çalışılıyor. Diğer taraftan ise dün Samsun’da olduğu gibi gericilik urganıyla aydınlığımız karartılmaya çalışılıyor. Her iki karartmaya karşı da, ülkenin tüm aydınlanmacı, çağdaşlaşma yanlısı güçleri akılcı ve bilimsel bir zeminde buluşmalıdır. Geçmişe dönük ya da bugüne ait hiçbir suni ayrışmayı gündemimizde tutamayız. Bu onurumuza, en kutsalımıza, aydınlanmamıza bağlanmak istenen urgana bir düğümde bizim atmamız anlamı taşıyacaktır. Şimdi birlik, dayanışma ve motorları maviliklere sürme zamanıdır. Karanlığın urganı elbette kendi ayağına, boynuna dolanacaktır. Ancak, şimdi bir kez daha yeniden Samsun’a çıkma zamanıdır.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)