Suriye’de 6 Mart’ta başlayan ve giderek yoğunlaşan Alevi katliamı ülkenin pek çok bölgesinde protesto edildi. Bodrum’da da CHP İlçe Başkanlığı’nın çağrısı ile bugün saat 12’de Turgutreis Atatürk Meydanı’nda bir araya..
Suriye’de 6 Mart’ta başlayan ve giderek yoğunlaşan Alevi katliamı ülkenin pek çok bölgesinde protesto edildi. Bodrum’da da CHP İlçe Başkanlığı’nın çağrısı ile bugün saat 12’de Turgutreis Atatürk Meydanı’nda bir araya gelecek yurttaşlar soykırımı protesto edecekler. CHP İlçe Başkanlığı’nın çağrısına Bodrumlu sanatçı ve aydınlardan da destek geldi. Bodrum Kent Orkestrası’nın kurucusu müzisyen Tuncay Bektaş: “Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanlığı’nın bu karanlık ve kritik zamanda yaptığı çağrı çok kıymetli. Bodrumlu müzisyenler olarak orada olacağız. Bunca zulmün yaşandığı bir zamanda melodi de, nota da, ses de insanın ruhuna, yüreğine hoş esintiler getirmez. Şarkılarımız, ezgilerimiz acıyı ve göz yaşını taşıyor. Çok üzgünüz. Bunca kıyım sırf birilerinin iktidarı uğruna yapılıyor. En üzücü tarafı da birilerinin bu yapılan vahşeti, Suriye’nin istikrarı için atılan adımlar olarak nitelemesi. Bebeklerin kanı üzerine kurulacaksa; istikrarınız batsın. Sözün bittiği yerdeyiz” görüşlerine yer verdi. Bodrumlu Ressam Eray Mutlu Sarıhan; “Suriye’de Alevi kardeşlerimize yapılan şiddet ve katliam, çağdışı bir zihniyetin dışa vurumudur. Bir insanın düşüncesinden ve inancından dolayı katledilmesi akıl alır gibi değildir. Alevliler; güzel insan olabilmek için çalışır, çağdaş, ilimden- bilimden yana olan, insan sevgisiyle dou insanlardır. Irkçı bir zihniyetin bu insanlara yaptığı zulme tüm Dünya ses çıkarmalıdır. Dünya sessiz kalmamalı, barış, adalet ve sevgi hakim olmalıdır.” dedi.
“Sanat Doğası Gereği Savaşa Karşıdır.”
Bodrum’un önemli dans eğitmenlerinden ve Anka Dans Grubu’nun kurucusu Nurcan Alper de; “Kanın, göz yaşının olduğu yerde ritm de, dansta özgürleşemez. Çünkü ölüm varsa hareket yoktur. Hareketin olmadığı yerde, hangi figürden söz edilebilir. Sanat doğası gereği savaşa karşıdır. Üstelik Suriye’de yaşananlar savaşta değil. Savaş silahlı iki taraf arasında olur. Bir tarafta sivil, masum, savunmasız bir hak var. Diğer tarafta da silahlı, üniformalı, ktletmeye koşullanmış ölüm makinesi bir güruh var. Biz bunun adına soykırım diyoruz. Kimden ve nereden gelirse gelsin, soykırıma karşı çıkmak bir insanlık gereğidir. İnsan olanı da, insanlığa sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bugün Tartus’ta, Hama’da, Lazkiye’de, Ceble’de ketledilen yüzlerce çocuk bırakın dans etmeyi, bırakın dans izlemeyi artık oyun dahi oynayamayacaklar. Bu çocukların günahı ne? Büyük ozan; ‘Çocuklar öldürülmesin. Şeker de yiyebilsinler’ demişti ya. Bizlerde buna ek olarak; “Çocuklar öldürülmesin, oyun da oynayabilsin’ diyoruz. Hatta daha da ileri giderek; ‘Çocuklar öldürülmesin. Dansta yapabilsin’ diyoruz. Çok mu lüks bir şey istediğimiz? Dans sanatçıları olarak barışın yanında, soykırımın karşısında olacağız” görüşlerine yer verdi.
Haber: Ayhan Karahan
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)