Bugün Ulu Önder Mustafa Kemâl Atatürk hayatta olsaydı;… Mecliste incir çekirdeğini bile doldurmayacak konular için çocukça kavgalar edilmezdi. Bugün Atatürk hayatta olsaydı;Parti içinden parti çıkmaz, bir parti işine geldiği gibi..
Bugün Ulu Önder Mustafa Kemâl Atatürk hayatta olsaydı;…
Mecliste incir çekirdeğini bile doldurmayacak konular için çocukça kavgalar edilmezdi.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Parti içinden parti çıkmaz, bir parti işine geldiği gibi başka parti – partiler doğurmazdı.
Atatürk asla hiç bir terörist ile kol kola gezmezdi ve onu hiç kimse – hiç bir yapı yıldıramaz – kandıramazdı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Onyıllar boyunca kardeşçe beraber yaşamış toplumumuzda bu denli zıt kutuplaşma olmazdı. Cemaat adı altında son derece lüzumsuz ve tehlikeli yapılar oluşamazdı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Devletin tüm kurum ve kuruluşları mükemmel bir kalite ile işler – işletilir, sadece varlıklı kesime has özel okul ve hastaneler türemezdi.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Yabancı menşeili – havalı markalar başımızın tacı olmazdı, tapon malların diyarı Çin’ den bin bir güçlükle getirttiğimiz teknolojik enkaz yığınlarının arasında boğulmazdık.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
On yıllarını piyasaya adamış olan esnaf, gittikçe ağırlaşan işletme giderleri yüzünden pes edip kepenk kapatmazdı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Bu korkunç enflasyon altında ezilerek kıt – kanaat geçinen Asgari ücretli, Üç kuruşluk zamma muhtaç olmazdı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Emekçi iken maaşı üzerinden tonla fon kesintisi yapılan emekli, bunca onurlu – özverili çalışma yaşamının sonunda dilenci sıfatında olmazdı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Çiftçi de – berber de akademik bir kafaya sahip olur, icabında köyünde kalır, kurtlar sofrası büyük şehirlere – meçhule göç etmezdi.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Olağan imkânlardan bile yoksun köylerimiz ŞEHİR, kontrolsüz kalabalıklaşmanın şehirleşme sanıldığı – sayıldığı beton yığınlarından ibaret şehirlerimiz ise KÖY olurdu.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Verimli, sulak ovalarımıza ekim yapmak yerine beton dökülmez – ülke çapında tarıma gereken önem ve destek fazlasıyla verilirdi.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Tanrının değil, bilimin gerçekliği icabı – doğanın kendini yenileme gayreti sonucu oluşan depremlerle binalar yıkılmaz – onbinlerce insanımız boşu boşuna ölmezdi.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Hiç bir vasfı olmayan bir işçiyle aynı statüde tutulan, üstelik hasta yakını teröründen korunamayan doktorlarımız yurt dışına kaçmak zorunda kalmazdı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Üremekten başka bir güdüsü olmayan narsist kılıklı kocaların ezik duruşlu karısı, zır cahil analar – ana kuzusu danalarını doğurmaz, dakika başı her köşede bir kadın cinayeti – taciz yaşanmazdı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Şu veya bu şekilde bir servete kavuşan – konan, sonradan görme – fodul takımı kendini bi b*k sanmazdı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Sanata, sanatçıya ve zanaankâra tüm imkân kapılarını açar, her bir sanatçımızı ülkemizin temsilcisi sayardı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Milli servetimiz ve değerimiz olan doğal alanlarımız talan hezimetine uğrayarak teker teker yok olmazdı. Örneğin: Gökova körfezi “şimdilik kısmen” istimlak edilmez, Kaz dağları ölümcül zehre bulanmazdı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Yabancı postallar ülkemize gelme girişimine bile cürret edemezlerdi.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Amerika’ nın soytarısı, sözde devlet – İsrail’ e bir yandan ayar çekiyor gibi görünüp, bir yandan da ticari iş birliği sürdürülerek g*tü yalanıyor olmazdı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Ne idüğü belirsiz halkların ülkesi Amerika’ nın başkanı – Biden denen küstah, Elli ilâ Yetmiş yıl öncesinden aldığı emre itaat ederek tüm dünya kamu oyunun yoğun tepkilerine – barış çağrılarına sırtını dönemez, kulaklarını tıkamazdı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
İsrail denen çakma devletin alçak başkanı Netanyahu, vahşet derecesinde uyguladığı savaşı “ki karşısında düzenli bir ordu yok – hoş, teröristin ordusu olsa ne olur – olmasa ne olur” bu denli şımarıkça sürdüremezdi.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Bundan Yüz Altı yıl önce Hicaz’ da sinsi İngilizlerle bir olup her k*çı sıkıştığında yardımına koşan Türkleri “dedelerimizi – atalarımızı” kalleşçe satan pis – nankör Araplar, çölün ortasında patlattıkları Ümmet treninin infilak sonucu yan yatmış hurdasını sırf caka olsun diye halâ o şekilde müze niyetine tutamazlardı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Amerikan yağcısı – piyon devlet Yunanistan, topraklarını üs merkezine çeviremezdi. “Köpek sahibine göre havlarmış, at sahibine göre kişnermiş” Sahibinden tahrikli tepkimeyle arada bir hortlayıp – kendisine her daim dostane yaklaşımlarla hitap eden iyi niyetli – barış sever Türkiye ile it dalaşına giremeye cesaret edemezdi.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Çar alışkanlıklarından bir türlü kopamayan buz kafalı Putin, Karadeniz’ de aklına estiği gibi yeni oyunlar kuramazdı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
Bir zamanlar oynadığı tiyatro oyunlarında biz Türkleri aşağılama gafletinde bulunan zavallı Zelenski’ yi tek bakışıyla muma çevirir, bulunduğu yere mıhlardı.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
“Ölüm kusan bombaları icat eden kötü niyetli alimlere bu gelişmiş beyni bahşeden tanrı, her nedense aynı bombanın kızıl ateşinde gözleri yanan binlerce bebeğin feryadını duymuyor, karşıdan bön bön bakıyor” derdi. İşte, Atatürk’ ün Laiklik ilkesi sayesinde bu kör gözler de sonuna kadar açılmış olurdu.
Bugün Atatürk hayatta olsaydı;
İşte, dünya lideri öyle değil, böyle olurdu. Uzun lâfın kısası, Yurtta sulh – Cihanda sulh olurdu.
Atatürk ölmedi, yüreğimizde yaşıyor!
Uğur Aybakan kardeşim, kalemine yüreğine sağlık…
Uğur Aybatan kardeşim, kalemine yüreğine sağlık…