Bodrum belki de bir varoluş sürecini yaşıyor. Kesin bir dille “Bodrum varoluş sürecini yaşıyor ” diyemiyorum, çünkü ; içinde bulunduğumuz sürecin öne çıkan faktörü, belirsizlik. Büyükşehir Yasası’nın Muğla’yı kapsayıp, Bodrum‘u,..
Bodrum belki de bir varoluş sürecini yaşıyor. Kesin bir dille “Bodrum varoluş sürecini yaşıyor ” diyemiyorum, çünkü ; içinde bulunduğumuz sürecin öne çıkan faktörü, belirsizlik.
Büyükşehir Yasası’nın Muğla’yı kapsayıp, Bodrum‘u, kendi kararlarını alıp, uygulayabilen ilçe olmaktan çıkarmasıyla, bahsetmeye çalıştığım belirsizlik sürecinin başladığına inanıyorum.
Bodrum… Mitolojik çağlardan beridir kendisi olmuş Antik Yarımada, artık, -kanunlar üstü desek abartı olmaz- sermayenin çizdiği peyzaja göre şekillenmeye başladı. Büyükşehir Yasasının uygulanmaya başladığı tarihten sonra, Bodrum Belediye Başkanlığı’nın icra ve faaliyetlerini anımsamaya çalışın şöyle bir… Bodrum Belediye Başkanı demiyorum, Bodrum Belediye Başkanlığı titrini, özellikle kullanıyorum. Bu makamın boynuna bir davul asılmış, tokmağı olan ya da alan, çalıyor davulu.
Öyle zaman oluyor ki, Bodrum Belediyesi tabelasının yerine, ” Muğla Büyükşehir Belediyesi Şubesi ” ibaresinin neden yazılmıyor olmasına anlam veremiyorum.
Üç yıldır Bodrum’un en belirgin gündemi, altyapı çalışmaları. Proje kararını alan, ihalesini yapan, Muğla Büyükşehir. Üç yıldır; Yüklenici Firma, bozuk yollar, patlayan su hatları, panplanş, yağmur drenajı, vinç, sarı damperli kamyon, kepçe, hilti, araçların hasar görmesi vesaire diyerek çoğaltılabilecek ana gündem maddesi olmuş, kelime gibi görünen halleri yaşayan, Bodrum havalisi.
Son seçimin, günümüze damga vuran gündemini biliyoruz. Kocadon’u çırak çıkaran CHP örgütünün belirlediği Mustafa Saruhan‘ın adaylığının düşürülmesinin ardından, Ahmet Aras’ın seçilmesiyle, içinde bulunduğumuz yerel idare dönemi başladı. Yasanın tanıdığı, Kontenjan Meclis Üyesi hakkını kullanamayan bir belediye başkanımız oldu.
Görevlendirmeler, atamalar, tayinler derken; görevden almalar, istifalar, yeni görevlendirmeler döneminin tam içindeyiz şu günlerde. Gündemin siyasi analizini, olasılıkları, yeni oluşum ihtimallerini yazacak değilim. Yerel basında gündem ile ilgili yazılanları okudum. Fikrine itibar ettiğim tanıdıklarımla kritik yaptım. Aras’ın takdir hakkını kullanarak attığı adımları, önümüzdeki süreçte oy kullanmama kararını düşünen bir seçmen olarak, geç kalınmış olsa da yerinde buldum. Hatta, iki kelimelik bir mesaj bile attım, Sayın Aras’a.
Kontenjan Meclis Üyesi seçme hakkı diyorduk. Bir belediye başkanı için oldukça önemli husus olduğunu, göremesek de, tam olarak bunu yaşıyoruz aslında gündem olarak. Bir açıdan, şimdiki belediye başkanımız, siyaseten donanımlı hale geldi ve bu kararı aldı, başka açıdan ise, tekrar aday gösterilmeme riskini göze alarak, doğduğu coğrafyaya yerinde katkı anlamında, boynundaki davulu söküp attı diyerek, tahminleri sıralayabiliriz.
Kamuoyu, merak ve tahminle karışık, yeni yapılanmaya bağlı icraat ve yol haritasını etüt etmeye çalışıyor. Yarın olur, Bodrum’dan bir kaç belediye daha çıkar belki ama Antik Yarımada, doğallığını koruyacak gücü kendinde bulamaz.
Bodrum CHP’nin kendi içindeki güç kavgası, CHP Genel Merkezi’nin önceden olduğu gibi Bodrum üzerinde tahakküm eğilimi buraları, sözünü ettiğimiz yarına nasıl taşıyacak bilinmez.
Başkan Aras ile bugüne kadar, özel bir randevu talebiyle görüşmem olmadı. Önce vatandaş, sonra gazeteci olarak, mevcut yönetimi biz de takip ettik. Aras, başkan seçildikten sonra; “iyi adam “, sonrasında; ” aslında iyi adam ama çevresindekiler yanlış yönlendiriyor “, ardından; ” çevresi kötü, sarmışlar adamı ” denildiği günleri gördük.
Sıklıkla, Bodrum artık eskisi gibi olmayacak, dememiz, malumun ilanı gibi görünse de, gerçekçi ve radikal adımların ivedilikle atılmasının gerekliliği hasebiyle, pek de lüzumsuz değil aslında.
Rüzgara açık Bodrum’da, yel, nereden esecek bakalım bundan sonra…
Ali Peltek
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)