Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran, pademi sürecinde 519 sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğini, bu süreçte Muğla’da kamuda çalışan 50’den fazla doktorun istifa ettiğini belirterek, “14-15-16 Martta hakları için ‘G(ö)REVDEYİZ..
Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran, pademi sürecinde 519 sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğini, bu süreçte Muğla’da kamuda çalışan 50’den fazla doktorun istifa ettiğini belirterek, “14-15-16 Martta hakları için ‘G(ö)REVDEYİZ diyen tüm sağlık emekçilerinin mücadelesine selam olsun” dedi.
Savran yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Sağlık emekçileri Hayata ve topluma adanmış bir mesleğin onurlu üyeleri olarak emeğiyle, bilgisiyle, uzun yıllar süren eğitim ve mesleki deneyimlerine dayalı birikimleriyle insanlara hizmet veriyor. Pandeminin başladığı ilk günden bugüne ülkemizde 519 sağlık emekçisi halkın sağlığını ve yaşamını korurken hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybedenler başta olmak üzere tüm sağlık emekçilerini saygıyla anıyor, bütün sağlık çalışanlarına verdikleri insanüstü emek için teşekkür ediyoruz.”
“İş güvencesinin ortadan kalktığı, emeğinin ucuzlatıldığı ve değersizleştirildiği bir sağlık sistemi içerisinde; özveri ile Türkiye’nin her yerinde sağlık hizmeti vermeye devam eden, önce “insan” diyen, vicdanları ile hareket eden, mesleki yeminlerini bir an olsun unutmayan tüm sağlık emekçilerimizi en içten duygularımızla selamlıyoruz. Dövizdeki kur artışıyla başlayan ilaç krizi derinleşti. İlaçta da dışa bağımlı politikalar nedeniyle en temel ilaçlar dahi eczanelerde YOK! Hayat pahalılığı, her geçen saniye zam fırtanasıyla emekçi halkı kasıp kavururken, barınma, beslenme, ısınmaya erişemeyen, tüm hastalıklara açık hale getirilen halk, hastalandığında ise hem teşhis, hem tedaviye erişemez hale getirildi. Çünkü ‘Sağlıkta Dönüşüm’ adı altında piyasalaştırma politikaları iflas etmiştir.”
“Hastalar ilaca erişemezken, pandemi sürecinin kötü yönetiminin sürmesi, hekimlerin, sağlık emekçilerinin emeklerinin değersizleştirilmesi sonucu ilimizde kamudan 50’den fazla hekim istifası gerçekleşti, gerçekleşiyor. MHRS sisteminden kamu hastanelerinde bazı branşlarda randevu alınamıyor, teşhis ve tedaviye ulaşım imkansıza dönüşüyor. Döviz kurundaki artışla tıbbi malzeme de de dışa bağımlı olan Türkiye’de artık ortopedi, omurga ve kardiyovasküler cerrahi vb tıbbi malzemeleri bulunmadığı için ameliyatlar yapılamaz durumda. İlacından, tıbbi teknolojisine, hizmet sunumuna kadar piyasaya açılan sağlık sistemi kırmızı alarm veriyor! Hekim ve sağlık emekçisi yetersizliği ve sağlıksız yaşam koşulları nedeniyle sağlık hizmet ihtiyacının artmasını karşılayamayan sistem hekim ve sağlık emekçilerini makinaya dönüştürerek 5 dakikada hasta muayenesini dayatıyor! İktidarın yönetememe krizi derinleşirken bedeli hekimler, sağlık çalışanları ve yoksul halk ödüyor! Sağlık alanındaki piyasacı, performansa dayalı, ekip hizmeti anlayışını ve iş barışını bozan iktidar bir avuç sermaye kazansın diye halkı hastalandırıyor!”
“Ülkenin ve emekçi halkın tüm sağlık emekçilerinin bedensel, ruhsal, sosyal yönden tam bir iyilik haline kavuşmasının ön koşulu bu iktidardan kurtulmaktır. Tüm sağlık hizmetlerinin kamulaştırılarak, eşit-parasız sunulması, tüm sağlık çalışanlarının emeğinin hakkını aldığı, insanca çalışma koşulları ve örgütlenme özgürlüğünün sağlandığı bir ülkeyi hep birlikte kuralım. 14-15-16 Martta hakları için ‘G(ö)REVDEYİZ diyen tüm sağlık emekçilerinin mücadelesine selam olsun Selam olsun insanı yaşatmak, sağlıklı kılmak için gece gündüz çalışan emekçilere!”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)