Yarın (12-Kasım Salı) Milas 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde oldukça kritik bir duruşma görülecek. Duruşma saat 10.50’de. Ancak köylüler, çevreciler ve dayanışma gösterenler saat 10.00’da adliye önünde olacaklar. Akbelen’de yüzbinlerce çam ağacının katledilmesini..
Yarın (12-Kasım Salı) Milas 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde oldukça kritik bir duruşma görülecek. Duruşma saat 10.50’de. Ancak köylüler, çevreciler ve dayanışma gösterenler saat 10.00’da adliye önünde olacaklar. Akbelen’de yüzbinlerce çam ağacının katledilmesini önlemek için nöbet tutan yaşam savunucularına ‘ormanı işgal etme’ suçlamasıyla dava açıldı. Akbelen ormanında maden arama çalışması başlatan iki şirket altı günde 780 dönümlük ağaç katliamı yapınca, kendilerini ağaçlara siper eden köylüler çadır kurup günlerce çevre nöbeti tuttu. Ormanı savunurken darp edilen Ahmet Tatar ve Muhtar Işık’a “Ormanı işgal ve ormandan faydalanma” suçlamasıyla dava açıldı. İkizköylüler ise ‘Akbelen 12 Eylül davası’ adını verdikleri davada köylünün değil şirketlerin yargılanması gerektiğini söyledi. Dava öncesi dayanışma çağrısı yapan İkizköylüler; “Nöbet alanına baskın ve müdahale 12 Eylül 2023 günü gerçekleşmişti. Duruşma da 12 Kasım’da yani yarın. Bu yüzden 12 Eylül davası adını verdik. Her geçen gün uydurma gerekçelerle yeni soruşturmalar başlatılıyor, cezalar kesiliyor. Şimdi de Akbelen yok olmasın diye tuttuğumuz nöbet için yargılanıyoruz. Ormanı işgal eden biz değil, şirketlerdir. Baskılar bizi yıldıramaz. Akbelen direnişi yargılanamaz” ifadelerini kullandılar.
“Bu Dava Güç Gösterisidir.”
Köylülerin bulunduğu alana jandarma ve asayiş noktası kurulduğunu anlatan İkizköy muhtarı NejlaIşık, açılan davaya ilişkin olarak; “Şirketin özel güvenliği gibi çalışıyorlar. Bu dava, iki kişi üzerinden açılmış olsa da, aslında mücadelemize ve birliğimize zarar vermeye yönelik bir amaç taşıyor. Ülke çapındaki tüm mücadele verenlere ‘Direnmeyin, yoksa üzerinizde tüm gücümüzü kullanırız, sizin de başınıza bunlar gelir’ mesajıyla gözdağı verme niyetindeler. Ormanları, köyleri, tarımı, yaşamı yok eden şirketler, vergi muafiyetiyle, teşviklerle ödüllendirilirken; havasına, suyuna, toprağına sahip çıkanlar davalarla cezalandırılıyor. Bu dava, bir güç gösterisidir. Şirketin ‘Bize bir şey olmaz, siz kendinizi düşünün’ deme şeklidir. Ancak bu ikiyüzlü holdinglerin ve onları koruyan, başını bizden yana çevirmeyen tüm kamu görevlilerinin bilmesi gereken şey; dayanışmamızın onlardan daha güçlü olduğudur. Haklıyız, tek bir geri adım atmadan sonuna kadar direneceğiz” demişti.
Akbelen’den, Bodrum’a Davet Var.
Az önce görüştüğümüz Akbelen direnişçisi ve İkizköy Muhtarı Necla Işık, Bodrum’u yarınki (12 Kasım-Salı) duruşmada dayanışmaya davet ederek; “Bodrumlu dostlarımız merhaba. Bildiğiniz üzere bu dava hepimiz için çok önemlidir. Ormanı işgal ve faydalanma suçlamasıyla karşı karşıyayız. Oysa işgal edenler, kesip yok edenler dinamitlerle bize her gün depremi yaşatanlar ortada. Patronlar ve işbirlikçileri nasıl birlikte olup örgütlü kötülüğe devam ediyorsa; bizlerinde Akbelen için,mücadelemiz, emeğimiz ,umudumuz için hep birlikte olmaya ve dayanışmaya ihtiyacımız var. Sizleri yarın (12 Kasım Salı) saat 10:00 da ‘Akbelenmücadelemiz yargılanamaz, Akbelen mücadelesi onurumuzdur’ demeye çağırıyoruz. Bu davalar, baskılar ,zulüm bizleri yıldıramaz. Desteğinize her zaman olduğu gibi yarın da çok ihtiyacımız var” görüşlerine yer verdi.
Haber:Ayhan Karahan
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)