Bodrum Kent Konseyi (Seçimsiz) Genel Kurulu’na Kadın Meclisi tartışması damgasını vurdu. Süreç ile ilgili görüşüne vurduğumuz Süheyla Güvenç; “Sürecin yakın takipçisiyim. Baştan sona ilginç gelişmeler yaşandı. Önce Kadın Meclisi Genel..
Bodrum Kent Konseyi (Seçimsiz) Genel Kurulu’na Kadın Meclisi tartışması damgasını vurdu. Süreç ile ilgili görüşüne vurduğumuz Süheyla Güvenç; “Sürecin yakın takipçisiyim. Baştan sona ilginç gelişmeler yaşandı. Önce Kadın Meclisi Genel Kurulu iradesi yok sayıldı. En çok oy alan aday niye sözcü olmadı? Yanılmıyorsam önceki Kadın Meclisi Genel Kurulu’nda en yüksek oyu alan Elif Aytaç arkadaşımız Kadın Meclisi Sözcüsü olmuş ve kadınların iradesini temsilen Bodrum Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nda yer almıştı. En ufak bir sorun da çıkmamıştı. Peki şimdi ne oldu da bu temayül değişti? Bildiğim kadarı ile Genel Kurul’da en çok oy alan arkadaşımız sözcü olmuyor. Kadın Meclisi Yürütme Kurulu kendi içerisinde oylama yapıyor. Oradan da yine Genel Kurul’da en çok oyu alan arkadaş sözcü olarak seçiliyor. Sonra uyduruk bir bahane ile onun sözcülüğünün üzerine çizgi çekiyorlar. Bu yöntemi, tarzı hepimiz bir yerden biliyoruz. Ve bunun güncel adı darbeciliktir. Bodrum Kent Konseyi toplantısını sağlık sorunum nedeni ile canlı yayından izledim. Görebildiğimin özeti şudur: Yaşananlar; Bodrumlu kadınların darbecilikle imtihanıdır. Seçme, seçilme hakkının ihlalidir. Her yerde önemlidir. Ama Türkiye’de kadınların seçme-seçilme hakkı bir başka önemlidir. İmparatorluktan, feodal toplumdan çağdaş bir ülkeye geçişin en önemli verilerindendir bu hakkın elde edilişi. Halen bunun ihlal edilişini, üstelik de Bodrum’da gasp edilişini, arkadaşlarımla Aktur’dan üzülerek izledik. Ama demek ki; izlememek gerekirmiş” görüşlerine yer verdi.
“Görevinin Başında Değilmiş.”
Bodrum Kent Konseyi Genel Kurulu’nda konuşan Figen Şendikmen, (Kendisi adaylıkta Figan Erozan ismini kullanmıştı. Biz haberimizde nüfus cüzdanındaki ismini kullanmayı uygun bulduk) Kadın Meclisi olağan üstü kurultayını kabullendiğini deklere etti. Çünkü Kadın Meclisi Yürütme Kurulu’na seçilen Şendikmen, bir hafta kadar önce düzenlediği basın toplantısında kendisinin Kadın Meclisi Sözcüsü olduğunu, (Yürütmedeki büyük çoğunluğun istifasına karşın) “Görevinin başında” olduğunu ifade etmişti. Dün ise Kadın Meclisi Genel Kurulu için tarih dahi önererek artık; “Görevinin başında olmadığını” dile getirmiş oldu. Şendikmen, dünkü konuşmasında da; istifa eden Kadın Meclisi’nin 10 Yürütme Kurulu üyesi ve Bodrum Kent Konseyi Yürütme Kurulu hakkında bir takım iddialarda bulundu. Bunun üzerine Eğitim Sen’in Kent Konseyi’ndeki temsilcisi ve Kadın Meclisi Yürütme Kurulu üyesi Nurgül Metin Duğan; Kent Konseyi Başkanı Gamze Türk Oğuz’a kendisi ve istifa eden diğer 9 arkadaşı adına yanıt hakkı kullanmak istediğini belirtti. Başkan Oğuz’da gündemin, “Dilek ve temenniler” bölümünde yanıt hakkını kullanabileceğini söyledi. Ancak Şendikmen konuşmasını tamamlayınca, verilecek olan yanıtı dinlemeden salonu terk etti. Bu tavrı da salonda tepkilere neden oldu. Ve Kent Konseyi Genel Kurulu’na saygısızlık olarak nitelendi.
“Saygıyı Öğrenmeden; Kadın Haklarını, Eşitliği, Adaleti Nasıl Öğreneceğiz?”
Şendikmen’e bu tutumundan dolayı tepki gösterenler içerisinde yer alan ve aynı zamanda çevreci kimliği ile tanınan Aynur Dik; “Temsiliyeti kalmamış ve düşmüş Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi Sözcüsü Figen Şendikmen’in yaptığı büyük saygısızlıktır. Kendisi konuşmaya başlarken, mazereti nedeniyle salondan ayrılmak zorunda olan Bodrum Belediye Başkan Vekili Niyazi Atare’ye (Kendisinin konuşmasını dinleyemeyeceği için) hepimizin önünde tepki gösterdi. Oysa kendisi üstelik kendisinin öne sürdüğü iddialara yanıt niteliği taşıyan konuşmayı dinlemeden, mazeretsiz salonu terk etti. Salonda bulunan herkese saygısızlık yapılmıştır. Bu tahammülsüzlüğü anlamakta güçlük çektim. Etik boyutta da bu tavrı bir yere oturmak olası değil. Ülkemizdeki en önemli sorun diyalog kurulamamasıdır. Karşımızdakini dinlemeyince nasıl diyalog kuracağız? Bu tavır ve yaklaşım sanki bu zamana kadar Bodrum Kadın Meclisi’nde bu zamana değin yaşanan krizin nedenini de açıklıyor gibi. Dünya hiç kimsenin ekseni etrafında da dönmüyor. Dostoyevski; ‘Bir fikir ayrılığına rağmen karşındakine saygı duyabiliyorsan; insan olmuşsun demektir’ der. Saygıyı öğrenmeden; kadın haklarını, eşitliği, adaleti nasıl öğreneceğiz? Keşke böyle olmasaydı” görüşlerine yer verdi.
Not: Nurgül Metin Duğan’ın, Bodrum Kent Konseyi Genel Kurul konuşmasına aşağıdaki linkten ulaşılabilir.
NURGÜL METİN DUGAN’IN KONUŞMASINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Haber: Ayhan Karahan
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)