Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi içerisinde yaşanan süreçler, Bodrum kamuoyunun gündeminde önemli yer tuttu. Bodrum Kent Konseyi-Kadın Meclisi asil üyesi Hacer Uyarlar’ın bugünkü açıklaması yaşananlara dair önemli bir sis perdesini..
Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi içerisinde yaşanan süreçler, Bodrum kamuoyunun gündeminde önemli yer tuttu. Bodrum Kent Konseyi-Kadın Meclisi asil üyesi Hacer Uyarlar’ın bugünkü açıklaması yaşananlara dair önemli bir sis perdesini araladı. Uyarlar’ın açıklamasını siz değerli okurlarımızla paylaşmayı gazetecilik sorumluluğumuzun bir gereği olarak değerlendirdik.
“Kadın Mücadelesi Adına Üzücü ve Kaygı Verici Bir Süreci Yaşıyoruz.
24.06.2025 tarihinde, Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi’nde getirildiğim asil üyelikten istifa ettim. Başta herhangi bir açıklama yapmayı düşünmüyordum. Ancak bugün Kadın Meclisi hesabından yapılan paylaşım, hem içerdiği üslup hem de hedef gösterici diliyle açıklama yapmamı zorunlu kıldı.
Bugün yayınlanan açıklama, geçen yıl yapılan seçimde en yüksek oyu almış bir kadını açıkça hedef almakta, onu kötü göstermek için çaba harcamaktadır. Bu durum, ne yazık ki kadınlara yönelik psikolojik şiddetin bir örneğidir. Üstelik bahsi geçen mahkeme süreci devam etmektedir; kesinleşmiş hiçbir yargı kararı bulunmamaktadır.
Toplu istifaların yaşandığı süreçte, kendi adıma uzun değerlendirmeler yaptım. Başlangıçta istifa etmeme yönündeki kararımın gerekçeleri şunlardı: 1- Oy veren kadınlara karşı duyduğum sorumluluk, 2- “Kolayı seçti” gibi yorumlara mahal vermemek, 3- Yürütmede kalan arkadaşlara bir şans tanımak ve farklı bir yaklaşım, stratejiyle ortaklaşma ihtimalini göz önünde bulundurmak.
Ne var ki süreç ilerledikçe gördüğüm tablo beni hayal kırıklığına uğrattı. Özellikle ADD Başkanı Sayın Ümit Bey’in açıklamaları beni son derece rahatsız etti. Bununla birlikte, yürütme kurulundaki arkadaşların sanki hiçbir sorun yaşanmamış gibi basına yaptığı açıklamalar, bu mecliste emek veren diğer kadınların kazanımlarını görmezden gelen, adeta yok sayan bir tavır içeriyordu.
Tüm bunları değerlendirdikten sonra, temsiliyetimidestekleyen arkadaşlarımla yaptığımız ortak istişare sonucu, istifamı verme kararı aldım. Bu süreç boyunca hiçbir arkadaşla kişisel bir sorunum olmadı. Herkesle eşit mesafede ilişki kurmaya, tarafsız gözlem yapmaya, gerektiğinde kim haksızsa onu eleştirmeye özen gösterdim. Katıldığım toplantılarda uyum sağlanması için elimden geleni yaptım. Bunlar inkar edilemez. Ancak bugün Kadın Meclisi tarafından yapılan açıklama, gerçekten talihsiz ve gereksiz bir çıkıştır. Bu paylaşım, istifa kararımın ne kadar yerinde olduğunu da teyit etmektedir.
Söz konusu paylaşımda “seçime gidileceği” belirtilmiş, ancak kadın meclisi zaten teknik olarak işlevsiz durumdadır. Yönerge gereği yeterli sayıda yürütme üyesi kalmadığı için mevcut yapı hükümsüzdür. Ayrıca sözde “tehdit” olarak sunulan WhatsApp mesajına da değinmek isterim. Bu mesaj, kamuoyunun değerlendirmesine açıktır ve zaten bu konuda daha önce açıklamalar yapılmıştır. Bu nedenle bu paylaşımın, “bir atış daha yapalım” anlayışıyla yayınlanmasını kınıyorum. Sadece bir mesajı gerekçe göstererek, baskın toplantıyla seçilmiş bir sözcünün görevden alınması, yönergenin işletilmemesi, “ben yaptım oldu” anlayışıyla sürecin oldubittiye getirilmesi, esasen tüm itirazımızın odak noktasıdır.
Elbette ki iddialar araştırılsın, yanlış varsa sonucu doğsun diyorduk. Ancak bunlar yapılmadı. Şeffaflık, adalet ve ortak akıl rafa kaldırıldı. İçeride şahit olduğum çalışma ortamı ne yazık ki demokrasiden uzak, “ben bilirim”ci, mutlak sadakat bekleyen bir yapıydı. Kime benzediğini siz değerlendirin…Kamuoyuna saygıyla duyururum.
26 Haziran 2024 Hacer UYARLAR
Sizi yürekten destekliyorum, yanıbaşındayız..