Bodrum Yalıkavak Mahallesi’nde Akdeniz fokların da barınma alanı olan bölge, rant hesabına önce meradan hazine arazisine çevrildi ardından özelleştirme idaresi eliyle satıldı. Şimdi marina, rezidans ile otel inşa etmek için..
Bodrum Yalıkavak Mahallesi’nde Akdeniz fokların da barınma alanı olan bölge, rant hesabına önce meradan hazine arazisine çevrildi ardından özelleştirme idaresi eliyle satıldı.
Şimdi marina, rezidans ile otel inşa etmek için bölgeye giren iş makinaları, karşılarına çıkan kayadan dağı bile paramparça ediyor.
Yalıkavak Mahallesi Gökçebel Mevkii’nde Akdeniz foklarının barınma alanı olan bölgede özelleştirme idaresi tarafından geçtiğimiz yıl 675 milyon TL’ye (Birleşik Gayrimenkul)’e satılan yaklaşık 450 bin metrekare büyüklüğündeki hazine arazisinde özel bir şirketin başlattığı lüks rezidans otel projesi kapsamında iş makinaları ile arazinin talan edilmesi ilçede yaşayanların tepkisine neden oldu.
Alanın her metrekaresini değerlendirmek isteyen özel şirketin doğal kayaları bile iş makinaları marifetiyle yerle bir ettiğini, iş makinalarının aylardır “Kaya Dağı” yok etmek için aralıksız çalıştığını belirten Bodrum Yurttaş İnsiyatifi Sözcüsü Ayhan Karahan SÖZCÜ’ye konuştu.
Karahan, şu ifadeleri kullandı:
*Burası Akdeniz foklarının barınma alanı, daha önce mera ve piknik alanıydı. Kamu arazilerinin doğal örtünün denizden kaya dağa varana kadar nasıl rant uğruna yok edildiğini acı bir şekilde görüyoruz.
*Özellikle son dönem Özelleştirme İdaresi Başkanlığı marifetiyle büyük bir yağma planı hayata geçirilmekte.
*Seçim sürecine girildikten sonra adeta yangından mal kaçırırcasına gerçekleşen alelacele, hukuk tanımaz bu operasyondan en çok etkilenen, zarar gören il Muğla, İlçe Bodrum, Mahalle ise Yalıkavak olmuştur.
*Bahse konu bölge tam da işaret ettiğimiz özelleştirmeden en çok payını alan ve tahribata uğrayan coğrafyaya denk düşüyor.
*ÖİB (Özelleştirme İdaresi Başkanlığı) Hazine Ve Maliye Bakanlığı’na bağlıdır. Söz konusu bakanlık doğrudan kamusal alanla alakalıdır. Kamusal alanı korumakla yükümlü bir bakanlıktır.
*Ama gelin, görün ki; tam tersi kamusal alanın nasıl yağmalanacağının şifrelerini de bu kurumda buluyoruz. Kamusal alanı peşkeş çekerlerken bir de; “Kamu çıkarı” diye büyük bir yalan icat etmişler.
*Dünyanın neresinde; kamu kaynaklarının yağmalanmasından, kamu çıkarı söz konusu olmuştur. Bu kafa kamunun ve halkın aklıyla dalga geçmektedir. Ortada kesin bir Anayasa suçu var.
*Anayasa; “Kamu yararı, toplum yararıdır. Bireylerin, özel kuruluşların çıkarları için toplum yararı zedelenmez” der. Yalıkavak’taki bu alan peşkeş çekilirken hangi Yalıkavaklı’ya sorulmuştur? Tek bir yöre yaşayanının haberi olmuş mu?
*Kapalı kapılar ardında çevrilen bu işler hukuken suçtur. Bu suçun her bir aşamasında yer alan, imza veren herkes suç işlemiştir.
*Yüksek mahkeme kararlarının, Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile baypas edilmediği, adaletin tesis edildiği bu coğrafyada bu suçu işleyenler yargılanacaklar. Hesap verecekler. Tüm usulsüz özelleştirmeler iptal edilecek.
*Kamu yararı kavramı kamusal alanda ve kamusal hukuk içerisinde adalet terazisinin kefelerinde gerçek yerini alacaktır. Yalıkavak’ta da gizli kapaklı yapılan bu özelleştirmenin iptali ve yürütmesinin durdurulması için dava açacağız.
*Hukukçularımızın bu konudaki çalışmaları son aşamadır. Karar lehimize, kamu lehine çıkacaktır. Uyarıyoruz. Bölgedeki çalışmayı derhal durdursunlar.
*Geriye dönüşü imkansız, telafisi mümkün olmayan zararlar vermesinler bölge. Suçlarını büyütmesinler. İş makinelerini durdursunlar.
Bodrum Kent Konseyi Ekoloji Meclisi Sözcüsü Mirbahattin Demir ise eskiden Mera olan sonradan Hazine arazisine çevrilen araz ile ile ilgili olarak şöyle konuştu:
*Ortak yaşam alanlarımıza karşı hiç de masum olmayan Azeri iş insanı Mubariz Masimov’a ait olan, doğal karakteri ve kayalıkları korunacak olan 577 ada ile 781 ada da toplamı beş milyon metre kareden fazla olan hazine arazisinin özelleştirme dairesi başkanlığınca peşkeş çekilmesi ile gelişen sahil şeridini de içine alarak imar planlarının askıda olduğu, inşaat faaliyetlerinin yasak olduğu bir dönemde, mevcut karayolunun iptal edilip daha yukarılardan açılmasıyla gelişen hukuksuz bir projenin doğayı talan ederek hayata geçirilmesi söz konusudur.
*Bodrum yarımadasının bir çok doğal noktasında olduğu gibi, bozulan, yok edilen ve rant a kurban gitmek üzere olan fokların yaşam alanlarını da olumsuz etkileyen hukuksuz bir proje ile karşı karşıyayız.
Bölgedeki çalışmalarını aralıksız sürdüren iş makinalarının uğultusu kilometrelerce uzaktan duyulabiliyor.
Makinaların kayadan dağı yerle bir etmek için çalıştığı sırada duyulan korkunç gürültü, bölgede yaşayanları çileden çıkarıyor.
Yaşar Anter/Sözcü
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)