Ülke siyasetinin önemli simalarından ve CHP Muğla 4. sıra milletvekili adayı Selçuk Özdağ seçim çalışması kapsamında Bodrum’da idi. Özdağ daha önce 3 dönem Manisa milletvekili olarak TBMM’de görev yapmıştı. Manisa..
Ülke siyasetinin önemli simalarından ve CHP Muğla 4. sıra milletvekili adayı Selçuk Özdağ seçim çalışması kapsamında Bodrum’da idi. Özdağ daha önce 3 dönem Manisa milletvekili olarak TBMM’de görev yapmıştı. Manisa bölgesinden aday olması beklenen Özdağ’ın Muğla’dan aday olmasında Kemal Kılıçdaroğlu ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun stratejik kararı etkili oldu. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler Bölümü ve Manisa Gençlik ve Spor Akademisinden (şu anki Manisa Celal Bayar Üniversitesi) mezun olan Özdağ, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalında 1997 yılında yüksek lisansını tamamladı. 2003 yılında doktora eğitimini bitirdi. 2012 yılında ise Doçent oldu. Özdağ Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde 16 yıl akademisyenlik yaptı. 2019 yılından bu yana Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten siyasetçi AKP-MHP ittifakının özel hedefi oldu. Defalarca saldırıya maruz bırakıldı. Bunlardan en akılda kalanı, MHP lideri Bahçeli’ye; “17-25 Aralık sizin için, ne ifade ediyor” sorusunu yöneltmesinin ardından evinin önünde uğradığı silahlı saldırı oldu. Muğla milletvekili adayı Özdağ bu saldırıda yaralanmıştı. Özdağ’a profesörlük ünvanını hak etmesine karşın YÖK tarafından profesörlüğü verilmedi. 3 kez üniversiteden uzaklaştırılan eski AKP Genel Başkan Yardımcısı Özdağ hepsinde de yargı kararı ile görevine iade edilmişti.
Bodrum’da bir dizi ziyaret gerçekleştiren Selçuk Özdağ ve çalışma ekibinin ilk durağı Bodrum Belediyesi oldu. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ile görüşen Özdağ yerel yönetimlerin, yerel demokrasinin olmazsa olmazı olduğuna değindi. Oldukça sıcak bir atmosferde gerçekleşen görüşmede Aras’ta, amasız-fakatsız belediyecilik yaptıklarını, vatandaşa yönelik olarak; gerekçe üretmediklerini, hizmet ürettiklerini belirtti. Sonrasında Bodrum Adliyesi’ne geçen Özdağ ve ekibi Muğla Barosu Bodrum Temsilcisi Onursal Özbek ile görüştü. Temsilci Özbek görüşmede avukatların adaletin negatif etkilerinden en çok mağdur olan kesim olduğuna, avukatların mağduriyetinin sıkıntısını ise adalete ihtiyacı olan yurttaşın çektiğini ifade etti. Muğla Barosu avukatlarından Ziya Levent Doğuç da söz konusu görüşmede sandık güvenliğinin önemine değindi. Temsilci Özbek de bu anlamda detaylı çalışma yaptıklarını 14 Mayıs’ta her okulda en az bir avukatın görevli olduğunu, Bodrumlu avukatların yereli de aşarak ulusal düzlemde misyon üstlendiklerini dile getirdi. Muğla Milletvekili adayı Özdağ; “Görülüyor ki; ülkedeki adaletsizliğin acısını ve yıkıcı sonuçlarını yaşayan en önemli bölgelerden birisi de Bodrum. Özelleştirme İdaresi’nin, Bakanlıkların Bodrum’a yönelik pek çok rant girişimi yargı kararları durdurulmasına karşın bu kararlar tanınmıyor. Bunun son dönem en çarpıcı örneği Cennet Koy meselesi. Yüksek Mahkeme’nin yani Danıştay’ın Bodrumlu lehine verdiği hukuki karar tanınmadı. Cumhurbaşkanı’nın bir gece yarısı kararnamesi ile hukuk kadük hale getirildi. Cennet Koy’unda Bodrumlu lehine verilen mahkeme kararı bizzat Tayyip Erdoğan imzası ile yok sayıldı.Bodrumlu’nun artık Cennet Koy’larının cehenneme dönüştürülmesine tahammülü kalmamıştır. 14 Mayıs’ta Bodrum için de gerçek adaleti tesis edeceğiz” dedi.
Bodrum Adliyesi ziyareti sonra Özdağ ve çalışma arkadaşları Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon’un konuğu oldular. Bodrum Soförler Odası Başkanı Hasan Kablı’nın da bulunması görüşmenin kapsamını genişletti. Kablı’nın soför esnafının sorunlarını dile getirdiği görüşmede BODTO Başkanı Kocadon; “Zaten pek de parlak olmayan ekonomik gidişatın bir de pandemi, ardından deprem felaketi ile üst üste gelmesi ticaret erbabını Bodrum’da büyük sıkıntıya sokmuştur. Sürekli alt-üst oluşlar yaşadık. Yalnız bırakıldık. Sürekli yeni şirketler kuruldu. Eskileri kapandı. Herhangi bir sektörel planlama yapılmıyor” dedi. Özdağ da; “Bodrum’da ne mandalini, zeytini dalda; ne de soför esnafını, ticaret erbabını yarı yolda bırakmayacağız. Bodrum’un ticari envanterini mutlaka çıkaracağız. Bodrum’dan alan değil, aksine Bodrum’a veren bir yönetim biçimi ve tarzını hayata geçireceğiz. 14 Mayıs’tan sonra iktidar gücüyle Bodrum’dan beslenenlerin, bu engin mavilikler ülkesinden haksız rant elde edenlerin, ağaca kütük gözüyle bakanların, ormanı babalarının çiftliği sananların dönemi sona erecek. 14 Mayıs’ta Bodrum kendi öz kimliği ile tarihi ve kültürüyle yeniden buluşacak.
Kendisine ikram edilen personel tabldotu ile gerçekleşen öğle yemeği akabinde Özdağ ve çalışma ekibi Bodrum Kent Konseyi’ne gitti. Burada da Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz ile görüşme gerçekleştirildi. Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz; “Sorunlar ortada, çözümleri de belli. Ama birileri çözümsüzlükte ısrar ediyor. Çünkü kaos ve kargaşa işlerine geliyor. Bu ortamda da Bodrumlu’ya, bulanık suda balık avlatılmak isteniyor. Bodrum turizmin başkentidir. Kültürel anlamda da, coğrafi anlamda da, ekonomik anlamda da, turizm girdi-çıktıları anlamında da bu böyledir. Ama bu pozisyonundan dolayı Bodrum merkezi yönetimden destek beklerken, köstek görüyor. Gelinen nokta ortada. Varolan fotoğrafın sorumluları bakıyoruz. Onlar durumdan en şikayetçi kesim oluyorlar. Gözümüzün içine baka baka timsah gözyaşı döküyorlar” dedi. Özdağ da; “Başta Halikarnas Balıkçısı olmak üzere Bodrum’un tüm geleneklerine ve kadim tarihine söz olsun, bu makus talih 14 Mayıs’ta değişecek. Biz iktidara projelerimizle hazırlandık. ‘Ben yaptım, oldu’ dayatmacılığı sonlanacak. Tüm yerel kararlar, tüm yerel yaşayanlarının katılımı ile alınacaktır. Tartışmadan, konuşmadan verilen gece yarısı karanlık kararnameleri ile Bodrum yönetilemez. Yönetilmeye çalışılsa da böylesi vahim bir tablodan başkası çıkmaz karşımıza” görüşlerine yer verdi.
Yoğun seçim çalışmasının Bodrum merkezdeki son durağı Bodrum Denizciler Derneği oldu. Dernek Başkanı Erol Erdoğan görüşmede Bodrum Limanına kayıtlı 10.000 civarı tekne olduğu bilgisini vererek; “Koylarımızın imara ve yapılaşmaya açılması, imar barışı bahanesiyle işgal edilmesi ve dolayısıyla otel, restoran ve kafelerle dolması sadece Mavi Yolculuğun doğum yeri olan bu coğrafyaya değil; aynı zamanda Bodrum’dan Antalya’ya kadar olan seyir bölgemizdeki çoğu kıyılarımıza büyük zararlar vermekte sektörümüzün geleceğini tehdit etmektedir. Bodrum Denizciler Derneği olarak gelecek dönemde Denizcilik Bakanlığı’nın kurulması ve Denizcilik Genel Müdürlüğü’nden yatçılık sektörüyle ilgili birim kurulmasını talep ve arz ediyoruz” görüşlerine yer verdi. Denizcilerin sorunlarını ilgiyle dinleyen Özdağ: “İktidarın gemisi karaya oturmuştur. Ama liyakatsızlığın ve beceriksizliğin bedelinin deniz emekçilerimize ödetilmesine son vereceğiz. Emin olunuz geminin direksiyonunda iyi bir kaptan var. Doğru bir rota da seyir edeceğiz, yol alacağız. Karaya oturmuş olan bu geminin batmasına izin vermeyeceğiz. Yüreğimizdeki tersanede tamir edip, mavi sonsuzlukta yüzdüreceğiz. Mavi Yol yaşayacak. 14 Mayıs’ta denizcilerimiz alargadan kurtulacaktır. Aydınlık bir Türkiye limanına demirleyecektir” görüşlerini dile getirdi. Akşam saatlerinde Bodrum’dan ayrılmayı tasarlayan Selçuk Özdağ ile çalışma arkadaşları program ve ilgi yoğunluğu nedeni ile gece yarısı Muğla’ya hareket edebildi.
Haber: Ayhan Karahan
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)