Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bu akşam, Ankara’dan “Türkiye Yüzyılı” adını verdiği programla propaganda toplantısı yapacak. Erdoğan’ın bu toplantısını diğerlerinden ayıran en önemli faktör iktidar yanlısı olmayan..
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bu akşam, Ankara’dan “Türkiye Yüzyılı” adını verdiği programla propaganda toplantısı yapacak. Erdoğan’ın bu toplantısını diğerlerinden ayıran en önemli faktör iktidar yanlısı olmayan basının da davet edilmiş olması. AKP yanlısı olmayan basına yönelik bu tutum, “Erdoğan seçim arifesi yeni bir basın açılımı mı yapıyor” sorusuna yol açtı. Son süreçte, “Sansür yasası” olarak bilinen yasanın TBMM’den geçmesi bu konuda ciddi eleştirilerin ve samimiyet sorgulamasının gerekçesini oluşturdu. Söz konusu yasa Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Yüksek mahkemenin vereceği karar kamuoyu tarafından tarafından merakla beklenirken, bu akşam Erdoğan’ın yapacağı propaganda programına katılmayacak olan AKP yanlısı olmayan gazetecilerin ve basın örgütlerinin tepkisi gündeme damgasını vurdu. Tepkiler uzun süredir hazırlığı yapılan ve bu akşam servise sunulacak olan “Türkiye Yüzyılı” programının da önüne geçerek daha önemli gündem oluşturdu.
BASIN KARTLARI İPTAL EDİLENLERE AYRI GİRİŞ KAPISI.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Tuncay Mollaveisoğlu: “AKP karşı devrim iktidarıdır. Gitmemek sizin nerede durduğunuzu gösterir” derken, Halk Tv; “Sansür Yasası, gazetecilerle müzakere edilmeden tüm itirazlara rağmen oldu bittiye getirilmişken; gazeteciler soruşturmalarla, yüksek tazminat davalarıyla, gözaltılarla-tutuklamalarla susturulmaya çalışılırken, akreditasyon adı altında gazeteciler haber sahalarına sokulmazken Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu davetini samimi bulmadığımızı belirtmek zorundayız. Halk TV’ye yapılan kurumsal davete teşekkür ederek bu toplantıya katılmayacağımızı bildiriyoruz” açıklamasında bulundu. Gazeteci İsmail Saymaz, “Konu mankeni aranıyor” yorumunda bulundu. Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, konuya ilişkin kaleme aldığı yazıda; Kendisinin davet edilmesine rağmen Sözcü’nün muhabir ve foto muhabirinin toplantıya katılamayacağına dikkat çekerek, meslektaşı Saymaz gibi “Konu mankenliğine” dikkat çekti. Halk TV programcılarından Özlem Gürses’de: “Yalnız davet gelince şöyle bir sorun var. Benim artık basın kartım yok. ‘İletişim Başkanlığı benim basın kartımı iptal ettiği için ben o salona nasıl gireceğim?’ dedim. Onlar da dediler ki; ‘Biz girişleri ayarlayacağız’ diye konuştu” paylaşımında bulundu. Sözcü Gazetesi yazarlarından Çiğdem Toker telefonla davet aldığını, kendisine gitmesi halinde ayrı bir giriş kapısından içeriye alınacağının AKP MKYK Üyesi Emre Cemil Ayvalı tarafından bildirildiğini ifade ederek; “Ben iktidar yanlısı olmayan gazetecilerin ‘davet’ edilmesinin anlamlı bir strateji değişikliği falan değil, basbayağı bir pragmatizm olduğunu düşünüyorum. Yukarıda anlattığım bir siyasi iklim içinde bu toplantıya katılmamın iktidar açısından meşruiyet devşirme aracı olarak kullanılacağı kanısındayım. O nedenle katılmayacağım” dedi.
TGC BAŞKANI BİLGİN: “İMAJ ÇALIŞMASI YAPILIYOR.”
Erdoğan’ın davetine basın örgütleri de tepki gösterdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, davetin geldiği gün 11 gazetecinin gözaltına alındığına dikkat çekerek; “Ülkemizde basın bugün en karanlık günlerini yaşarken, mesleğinde saygın ve kamuoyuna mal olmuş meslektaşlarımızın dolgu malzemesi yapılması teşebbüsünü şiddetle kınıyoruz” dedi. Bilgin asıl sorunun ‘gazetecilerin bu tür bir toplantıya davet olmadan gidemeyecek olmaları’ olduğunu” savundu. Türkiye Gazeteciler Sendikası yöneticisi Alican Uludağ’da; “Bugüne kadar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İletişim Başkanlığı ve gazetecilere sistematik olarak akreditasyon uygulayıp gazetecilerin kamuya açık toplantılarına ve haber takibi oluşturmasına engel olurken birden gazetecileri bu toplantıya davet ediyor. Çünkü seçimler yaklaşıyor, bunun için yeni imaj çalışması yapılıyor” ifadelerini kullandı.
ONGUN: “TGC, AKP İKİYÜZLÜLÜĞÜNÜ DEŞİFRE ETTİ.”
Bodrum’un popüler ve etkili gazetecilerinden Ayhan Ongun, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin tavrını destekleyerek; “28 Ekim Cuma günü Ankara’da yapılacak Türkiye’nin Yüzyılı başlıklı AKP tarafından gerçekleştirilecek toplantıya Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin katılmama kararını destekliyorum. 20 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidar partisi ve onun Genel Başkanı Erdoğan’ın son günlerdeki talimatıyla yapılan kimi uygulamalar bile cemiyetin bu konuda ne kadar haklı ve doğru bir tavır sergilediğini gösterir. En somutu bugün savcılıkta ifadesi alınan Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın haberini yapmak isteyen gazetecileri adliye dahi sokmadılar. Aynı şekilde dün akşam Kadıköy’de meslek örgütü temsilcilerinin yapmak istediği basın açıklaması sırasında yine gazetecilerin görev yapmasını engellemeye çalıştılar. Keza şu an Ankara’ya getirilen 7 gazeteci Emniyet Müdürlüğünde sorgulanıyor. Daha düne kadar ‘muhalif gazeteci’ yaftasıyla Cumhurbaşkanlığı tarafından toplantılara alınmasına yasak konan gazeteciler ne oldu da birdenbire davetli listesine eklendiler. Yüzlerce gazeteci ve yazarın cezaevlerinde tutulduğu, iktidarın işine gelmeyen yayınlar yüzünden TV ekranlarının karartıldığı, ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmaya yönelik sansür yasasının yürürlüğe girdiği bir ortamda tüm bu yanlış uygulamalarına meşruiyet kazandırmaya yönelik bu taktik davete karşı Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin katılmama kararını destekliyorum. İktidarın demokrasi, özgürlükler ve basına yönelik ikiyüzlü tavrını açık etmesi anlamında cemiyetin bu tavrını çok anlamlı buluyorum” ifadelerini kullandı.
Haber: Ayhan Karahan
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)