Danıştay 10. Dairesi tarafından, (3 kabul, 2 red oyu ile) İstanbul Sözleşmesi’nin tek kişi tarafından iptal edilebileceğine ilişkin verilen karara Bodrum’da tepkiler dinmek bilmiyor. Bu kez de Bodrumlu sanatçılardan güçlü..
Danıştay 10. Dairesi tarafından, (3 kabul, 2 red oyu ile) İstanbul Sözleşmesi’nin tek kişi tarafından iptal edilebileceğine ilişkin verilen karara Bodrum’da tepkiler dinmek bilmiyor. Bu kez de Bodrumlu sanatçılardan güçlü bir tepki geldi.
Sanatçılar ülke genelinde de İstanbul Sözleşmesi’nin, AKP’li Cumhurbaşkanı tarafından feshine karşı çıkmış ve hukuksal süreçte sözleşmeden yana tutum almıştı. Piyanist Fazıl Say: “Karanlık zihniyetler karanlığı çöktürüyor üzerimize. Hayır… İzin yok buna!” demişti. Oyuncu Nurgül Yeşilçay ise; “Sözleşme uygulansaydı, bunca kadın öldürülmeyecekti” ifadesiyle tepki vermişti konuyla ilgili. Şevval Sam ise: “Haydi herkes sporlarına yazılsın!!! Orman kanunları artık!” sözleri ile ironi yapmıştı. Sunucu Öykü Serter de, Muğla’da katledilen Pınar’a vurgu yaparak; “Varilde gencecik kadın yakıldı üzerine beton döküldü bu ülkede… Siz katillerle saf tutun, biz sarılırız kız kardeşlerimize” diyerek öfkesini dile getirmişti. Gazinocular Kralı olarak bilinen Fahrettin Aslan’ın oğlu, oyuncu ve İYİ Parti’de aktif siyaset yapan Mehmet Aslan da; “Bu utanç ve vebal size yeter! Sizi kanına girdiğiniz kadınlar yakacak…” diyerek duygularını ifade etmişti.
Bodrumlu sanatçılardan ressam Eray Mutlu Asal, sanat ve İstanbul Sözleşmesi bağıntısına değinerek; “İstanbul Sözleşmesi’nin varlığı; şiddeti durduracak bir güç ve dayak yiyen, sömürülen, cinayete kurban giden kadınların (ve tüm insanların) dayanağı, koruyucusuydu. Biz sevgi ve barışa inanan sanatçılar olarak kadınların ve LGBT topluluğunun hakları ve yaşamları üzerinde baskı kurmaya çalışılmasını istemiyoruz. Sanat da özgür düşünceyi temel alır. Özgür olamayan bir sanatçı, özgün eserler üretemez. Çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakmalıyız. Çocuklarımız sömürüyü değil, sevmeyi, korumayı ve üretmeyi öğrenmeliler. İstanbul Sözleşmesi yaşatır; kadını, çocuğu, sokak hayvanlarını, kendini savunacak gücü olmayan herkesi yaşatır, yaşam hakkını öne alır. İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Kadınlar yaşasın, yaşasın kadınlar” sözleriyle görüş ifade etti. Müzisyen, ses sanatçısı Aygül Değirmenci; “İstanbul Sözleşmesi’nin feshi sadece katledilen hemcinslerimizin evlatlarını öksüz bırakmadı. Notalarda öksüz kaldı. Ne yapmamızı istiyorlar. Katledilen kadınlara ağıtlar yakmamızı mı? İstanbul Sözleşmesi elbette yaşatır. Şu da net bir gerçek ki; ‘İstanbul Sözleşmesi aydınlatır. Yaşatma hedefi olmayanların, aydınlanmaya da sırt çevirmeleri olağandır” dedi.
Bodrum’un başarılı tiyatrocularından Cansın Türkdoğan: “Seni doğuran anne, evin neşesi güzel kızın, zarafeti, kibarlığı ile hayata renk katan hemcinslerim…. Bizler bu dünyada yaşamayı, bahçemizde yeşeren ot kadar hak ediyoruz. Karanlık sokakların dibinde yatan öfkeli el bize uzansın istemiyoruz. Gündüz ışığında öfkesini sokak ortasında kusan canlının şiddetini vücudumuzda acı ile hissetmeyi hak etmiyoruz. Kadınlar doğurup üretirken, erkekler biz kadınları tüketiyorlar ve bunun için hak ettikleri cezayı almıyorlar. Neden? Çünkü bizi koruyan bir yasa yok. Aaa durun! Hayır! Bizi koruyan bir yasa var ama ülkemizce bu yasa yürürlüğe girmek için onaylanmıyor. Emir demiri kesiyor ve caniler, sapıklar, katiller hapishaneyi azıcık ziyaret edip; ‘evet sıradaki?’ denilerek sokağa salınıyorlar. Diyoruz ki; “İstanbul sözleşmesi yaşatır”… Diyorsunuz ki; ‘Kabul etmiyoruz, yaşamayın!’ Bunu ne kalbim, ne aklım, ne ruhum anlıyor. Biz susmayan kadınlar ve bize destek arkamızda dimdik duran haysiyetli erkekler, çağımızın kalbi hala çarpan insanları, bu haksızlığa izin vermemeye kararlıyız. Nihayetinde su akar ve yolunu bulur, o yol hep doğanın sunduğu doğru yoldur. Eğer her canlı gibi biz insanlar da doğanın bir parçasıysak, inadı bırakıp vicdanın yoluna yürüyelim. El ele olmak, karşı karşıya nefret saçmaktan hep bir adım öndedir. Kirli zihniyetlere inat haykırıyoruz: Yaşamak istiyoruz!” sözleri ile görüşlerini dile getirdi.
Bodrum Kent Konseyi Görsel Sanatlar Çalışma Grubu Başkanı ve aynı zamanda Bodrum Yurttaş İnisiyatifi Yöneticisi olan ressam Bünyamin Pehlivan; “İstanbul Sözleşmesi’nin feshi sadece kadınların sorunu değildir. Erkeklerin de esaslı sorunudur. Kadının parmağına basılırsa, erkeğin de nasırı ağrır. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ile biz ressamların tuvaline de karanlığın siyahı, kanın kırmızısı düşmüştür. Kız kardeşlerimiz, hayat arkadaşlarımız, analarımız kadar bizler de: ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır. Asla Vazgeçmiyoruz’ diyoruz” ifadeleriyle görüş beyan etti.
Haber: Ayhan Karahan
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)