Bodrum’un son doğal su tutma havzası ve 12 ay akan tek deresi, plansız, usulsüz, hukuksuz bir şekilde kelimenin tam anlamıyla tarumar ediliyor. Şikayetler, uyarılar, cezalar… Hiçbir işe yaramıyor. Bodrum son..
Bodrum’un son doğal su tutma havzası ve 12 ay akan tek deresi, plansız, usulsüz, hukuksuz bir şekilde kelimenin tam anlamıyla tarumar ediliyor. Şikayetler, uyarılar, cezalar… Hiçbir işe yaramıyor. Bodrum son doğal su tutma havzasını göz yumula yumula kaybediyor, hepimiz kaybediyoruz.
Bodrum Kent Konseyi, her ay Bodrum Yarımadası’ndaki iki kent suçunu kamuoyu gündemine taşıyarak farklı bir farkındalık yaratma yöntemi geliştirmeyi hedefledi. Bugün bu sürecin ilki gerçekleştirildi. Buna ilişkin olarak aydınlatıcı ve dikkat çekici bir açıklama yapıldı.
Açıklamanın bir bölümünde çevre aktivisti Çiğdem Erko kent suçları kavramına açıklık getirerek bunun Bodrum yereline yansısı hakkında detaylar verdi. Yerel değerlerin korunması ve kente karşı işlenen suçlardaki duruşu ile tanınan Feyha Karslı ise kıyıların ve koyların durumuna dair güncel bilgilere yer vererek, özellikle ecrimisil konusuna hukukçu kimliği ile açıklık getirdi.
Avukat Karslı; ecrimisilin bir kiralama olmadığını, suç olduğunu bu sebepten çıkarılan ödemenin de kiralama manası taşımadığının altını çizdi.
Bodrum Kent Konseyi’nin geçtiğimiz aya ilişkin olarak, kıyıların durumu dışında mercek altına aldığı ikinci önemli sorun; “Kavakderesi su havzası” oldu. Umay Karabaş tarafından gerçekleştirilen sunumda havzaya dair tarihsel süreç özetlendi. İlgili birimlerle temaslar ve sonuçları hakkında somut bilgilendirme yapıldı. Buna göre bölge birisi vahşi çöp depolama alanı, diğeri ise baraj yapılma girişimi olmak üzere 2 ciddi saldırı ile karşılaşmış. Yöre insanının duyarlılığı sayesinde her 2 saldırı da bertaraf edilmiş.
Kavakdere havzasının geçen mayıs ayından beri dikkat çekici şekilde artan inşaat girişimleri nedeniyle çok ciddi tehdit altında olduğunu söyleyen Karabaş konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Mayıs 2021’de 20 dönümlük bir alanda, imar olmamasına karşın inşaat faaliyeti başlamış, 3 metreye varan duvarlar yapılmış, CİMER’den iletilen şikayetler üzerine belediye mevzu bahis yere gitmiş fakat faaliyet durdurulamamıştır. Jandarma artezyen kuyusu da tespit etmiş lakin bu tespitin neticesi bilinmemektedir. Bugüne geldiğimizde müdahalelerin yetersiz kaldığı izinsizlik, yasak, hukuksuz işlem vs dinlemeden devam edildiği görülmektedir.”
Karabaş’ın açıklamalarında şu hususlar yer aldı:
Kavakdere havzasının mera vasıflı bir başka alanında da Bodrum Dereköy Yapı Kooperatifi tarafından inşaat başlatıldığı ortaya çıktı. Şubat ayında Kaymakamlık ve Belediye’ye yapılan başvurular neticesinde fark edilen inşaat, izinsiz faaliyet nedeniyle 15 Şubat 2022 tarihinde mühürlendi. Ancak, Bodrum Belediyesi’nin ‘duvar yapımına izin verdiği’ öğrenildi. Bu işlemin, havzanın su tutma elemanları olarak bilinen bitki örtüsünü yok ettiği ve sulak alanı besleyen derenin sınırına duvar çekilerek, dereye de müdahale edildiği ortaya çıktı.
Bu olayı takip eden günlerde Kavakdere havzasının bu kez Yaka Köy tarafından kötü kokular gelmeye başladı. Kısa bir araştırmanın ardından bölgedeki bitki örtüsünün tıraşlanarak hafriyat dökümü yapıldığı ortaya çıktı. Basına da yansıyan bu olaya müdahale eden Bodrum Belediyesi, para cezası kesti ancak tahribat sona ermedi! Hafriyat dökümünün hala devam ettiği gözlendi.
Aynı günlerde, hafriyat kamyonları için yol açma çalışmaları yapıldığını tespit eden vatandaşlar, Bodrum Belediyesi’ne bildirdi ancak sonuç alamayınca Muğla Jandarma Komutanlığı’na ulaştı. Muğla’dan müdahale ile kaçak yok çalışması şimdilik durduruldu. Fakat bu arada, dönümlerce bitki örtüsü zarar gördü. Yine Kavakdere’nin bir başka bölgesine, tiny house adı altında yerleşim ilanları verildiği ortaya çıktı. Sosyal medyadaki ilanlar, şikayetlere rağmen durdurulamadı.
Yaşam Savunucusu Karabaş yerel duyarlılık üzerine yaşanan gelişmeleri: “Bunlarla ilgili girişimler 18 Nisan’a kadar her gün devam etmiştir. Bu sırada, 15-16 Nisan’da havzanın kuzey tarafında fırtınalı bir havada yangın çıkmış; neticede kundaklama olduğu anlaşılıp 3 kişi tutuklanmıştır. Azmettirenler hakkında bir araştırma ya da işlem yapılıp yapılmadığı bilinmemektedir. Yangının GES yakınında çıkmış olması oldukça düşündürücüdür. Eşzamanlı olarak, yine yurttaşların dikkatleri ve tespitleri ile batı tarafta Hayıtözü Durhasandere’ye de kaçak müdahelenin devam etmekte olduğu anlaşılmış şikayet mercilerine DSİ de eklenmiştir. Günlük müdahaleler ile geçici yavaşlamalar olsa da tahribat devam etmektedir. 1/1000’lik planlar olmamasına ve üst ve orta ölçekli planlarda koruma önceliği tarif edilmiş olmasına karşın, havzanın, emlak sitelerinde arazi arazi satışa çıkarıldığı gözlenmektedir. 19 Nisan’da Belediye Başkan Yardımcısı Turgay Kaya ile yapılan toplantıdan sonuç alınamamış, havza korumaya ilişkin net niyet konusunda soru işaretleri baki kalmıştır” sözleri ile özetledi.
Karabaş son olarak; “Dereköylüler’in ve onların yanında olan, havzayı korumak isteyen Bodrumlular’ın çabaları devam etmektedir. 25 Mayıs’ta, havzada açılmış kuyularla ilgili DSİ’den gelen yanıtta, “herhangi bir kuyuya rastlanmamıştır” denmiştir. Oysa kuyuların tam nerede olduğu ve kim tarafından açıldığı da kendilerine iletilmiştir. Kavakderesi’nde olan bitenler mikro ölçekte makroda, tüm ülkede yaşadıklarımızdan bağımsız değildir. Kentimizde yetki karmaşası, plan eksikliği olduğu doğrudur lakin hadi amiyane tabirle olsun top çevirme becerisi/ihtiyacı buraya da sirayet etmiştir. Masa başlarında arazi ve inşaat pazarlıkları süregiderken arkeolojik ve doğa tarihi açılarından binler ve milyonlarca yıldır hayatta kalmış; hayatta kalma becerileri geliştirmiş bu yarımadanın satılmasına, yok edilmesine, üç günlük rant uğruna peşkeş çekilmesine, mafyatik tehditler ile sindirilmeye çalışılmasına razı değiliz. Kavakderesi havzasını da kaybedersek Bodrum’un hiçbir canlı türü için yaşam alanı olamayacağını derin kaygı ve aciliyet ile bildiririz” görüşlerine yer verdi.
Haber: Ayhan Karahan
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)