Bodrum’da ramazan ayının en güzel geleneği, sessiz sedasız yerine getiriliyor! İki restoran, ramazan boyunca evinden çıkamayan yaşlı ve engelli vatandaşlar ile ihtiyaç sahibi ailelere düzenli olarak iftar yemeği dağıtıyor. Bitez’deki..
Bodrum’da ramazan ayının en güzel geleneği, sessiz sedasız yerine getiriliyor! İki restoran, ramazan boyunca evinden çıkamayan yaşlı ve engelli vatandaşlar ile ihtiyaç sahibi ailelere düzenli olarak iftar yemeği dağıtıyor.
Bitez’deki Serenad Restaurant ile Konacık’taki Kocavezir Ocakbaşı’nın ortak kararı ile başlayan bu iyilik hareketi, Bodrum’daki ihtiyaç sahibi ailelerin iftarını güzelleştirirken, Ramazan bereketini paylaşmak isteyen kişilere de ‘hayır yapma’ imkanı tanıyor. Her iki restoranın günlük olarak hazırladığı iftar paketlerine, iş insanları ve gönüllüler de kumanya vererek destek oluyor. Örneğin geçtiğimiz hafta tüm iftar yemeklerinin malzemesini karşılayan tek bir iş insanı, her gün 200’ü aşkın eve sıcak yemek ikramı göndererek hayır dualarını almış. Bu malzemeler, iki restoranın mutfağında pişirilip hazır hale getiriliyor. Bu keyifli organizasyonun hiçbir aşamasında ‘para’ kullanılmıyor. Her şey gönülden, her şey içten!
Bu işin en güzel taraflarından biri de iyilik hareketini başlatan ve devam ettiren her iki mekan sahiplerinin de “Lütfen ismimizi kullanmayın!” demesi… En azından mekanların adını yazma konusunda ısrarcı oldum ve bu isteklerini de kırmadım. “Biz Bodrum’da yaşayan her insanı, ailemiz olarak görüyoruz. Bu kocaman ailenin içinde, yardıma ihtiyaç duyup bunu ifade edemeyen ya da bu yardımı nereden isteyeceğini bilmeyenler vardı. Bizler de, muhtarlarımızdan destek alarak bir liste hazırladık. Düzenli olarak iftar paketlerini evlerine göndermeye başladık.” diyorlar.
Paketleri dağıtan kişiler de gönüllü esnaflar! Bunun için hiçbir karşılık almıyorlar. Bu arada, her akşam Serenad Restoran’da gerçekleştirilen paketleme hizmeti için görev yapan kadınlar da, iyilik hareketine emekleriyle katkıda bulunuyorlar.
Öte yandan, restoranlarının bir köşesini adeta ‘aşevi’ gibi kullanan her iki mekana iftar vakti gelen vatandaşlar da eli boş gönderilmiyor. “Gücümüzün yettiği kadar, imkanlarımız doğrultusunda yetişmeye çalışıyoruz. Bu çok güzel bir kardeşlik bağı oluşturuyor. Atılan iyi bir adımın, nasıl çığ gibi büyüdüğünü görüp mutlu oluyoruz.” diyorlar.
Biz de bu dayanışmayı görüp mutlu olduk ve sizlerle paylaşmak istedik.
Haber: Selda Öztürk
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)