1995 yılında “161 parça çelik tencere-tava seti alana 300 metrekare arsa bedava” kampanyası ile dolandırıldığını öne süren yüzlerce kişi hak arayışında. Kampanya, dönemin popüler firmalarından AHU Çelik Tencere tarafından başlatılmıştı…
1995 yılında “161 parça çelik tencere-tava seti alana 300 metrekare arsa bedava” kampanyası ile dolandırıldığını öne süren yüzlerce kişi hak arayışında.
Kampanya, dönemin popüler firmalarından AHU Çelik Tencere tarafından başlatılmıştı. Özellikle Marmara bölgesinden küçük yatırımcıları hedef müşteri kitlesi olarak belirleyen firma bir anda yüzlerce kişiyi kampanyasına dahil etti. Ancak ödemeler bitince 161 parça tencere-tava setleri müşterilere teslim edildi. Dönemin tutarı ile 45.000 TL olan kampanyadan arsa ise çıkmadı!
Firmanın sahibi Ahmet Hamdi Uçarok açılan davalar sonucu yargılandı. Cezaevinde kaldı. Bir görüşe göre, Uçarok’un da bilgisi dışında ve alınan vekaletlerle güven kötüye kullanılarak söz konusu dolandırıcılık faaliyeti yürütüldü. Bir süre sonra cezaevinden çıkan Uçarok iddiaya göre, mağdurların mağduriyetini giderme sürecinde geçirdiği rahatsızlık sonrası 2016 yılında yaşama veda etti. Ancak Uçarok’un ölümüne karşın, mağdur olduğunu iddia eden bir grup vatandaş ellerinde sözleşmeler ve ödeme makbuzları ile hak arama çabasına girişti.
Mağdur olduğunu iddia eden gruptan Bursalı Mustafa Kemal Badoğlu: “İleriye dönük yatırım yapmak istedim. Eşim Neriman Badoğlu adına bu kampanyaya katılmıştık. 300 metrekare arsa verilecekti sözleşmeye göre. Varımızı, yoğumuzu ortaya koyduk. Hakkımız olan arsanın peşine düştük elbette. Ahmet bey vefat ettikten sonra da Konya’dan bir vekili ile temas kurduk. Bizi ‘şu ay, bu ay sorunu çözeceğiz’ diyerek oyaladı vekil. Vekil daha sonra, ‘size Konya’dan bir arasa verelim’ dedi. Onu da kabul ettik. Ama atılan hiçbir somut adım yok. Arsamızı alana dek mücadele edeceğiz” dedi.
Yine “Tencere, tava, Bodrum’da arsa” kampanyasından mağdur olduğunu iddia eden F. Çakır isimli yurttaş da: “Bu kampanya hayatımı karattı. Ayrıldığımız eşimin altınlarını bozarak kampanyaya büyük umutlarla girdik. Yetmezmiş gibi eşimin kardeşini ve kuzenini de kampanyaya soktuk. Bu dolandırıcılıktan eşim, kardeşi ve kuzeni beni sorumlu tuttu. Ben hata yaptım kanarak. Vebalini de yuvamın yıkılması ile ödedim. 3 çocuğumuz var. Çocuklarımda yüzüme bakmıyorlar. Bu kampanyaya giren herkes çok kötü şeyler yaşadı. Ama bu işin takipçisi olmaya devam edeceğim” görüşlerine yer verdi.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Bodrum Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı ve emekli Bodrum Tapu Müdürü Ömer Yetgin: “Yaşanan oldukça üzücü. Tabi böylesi yaşanan kötü örnekler emlak ve gayrı menkul piyasası açısından güven zedeleyici etki yapıyor. Biz bu tip olumsuzlukların önüne geçmek için, yıllardır çaba harcıyoruz. Sonunda iyi bir noktaya geldik. Gayrı menkul pazarlama ve emlak sektöründe yer alma prosedürünü hukuki ve yasal bir zemine oturttuk. Konunun uzmanı, işinin ehli, eğitimini görmüş, hesap verebilir nitelikte insan gücünü ön plana çıkardık. Zaten bizler bu konuda kurumsallaştıkça böylesi nahoş ve istenmeyen durumlarda azalmaya başladı. Yatırımcılara tavsiyemiz; kimlerle muhatap olduklarını iyice araştırsınlar. Sertifikasız, mesleki eğitim belgesiz, ticari yetkisi olmayan kişi ve kurumlarla iş yapmasınlar. Çünkü bunu yaptıkları takdirde bir süre sonra karşılarında muhatap bulamayabilirler. Ekonominin en önemli dinamiklerinden olan emlak piyasasında böylesi hadiseler sonuçta ülkemize de zarar veriyor. Güvenin olmadığı yerde yatırım da olmaz” ifadelerini kullandı.
Haber: Ayhan Karahan
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)