Bodrum

“Varolsun İktidarımız. Artık Doktor Dövebiliyoruz.”

Ortakent-Yahşi Aile Sağlık Merkezi doktoru Hürkal Tezvar’ın yaşama tutunma mücadelesi bugün ikinci günü tamamladı. Bilindiği üzere Tezvar 2 gün önce görevini yaparken iki kişinin saldırısına uğramıştı ve saldırganlardan birisi dün..

“Varolsun İktidarımız. Artık Doktor Dövebiliyoruz.”

Ortakent-Yahşi Aile Sağlık Merkezi doktoru Hürkal Tezvar’ın yaşama tutunma mücadelesi bugün ikinci günü tamamladı. Bilindiği üzere Tezvar 2 gün önce görevini yaparken iki kişinin saldırısına uğramıştı ve saldırganlardan birisi dün tutuklanmıştı. Bodrumlular ve Bodrum’daki sivil toplum örgütleri saldırıya sert tepki gösterirken, bu talihsizliğin Bodrum’da yaşanmasından üzüntü duyduklarını da dile getiriyorlar. Bodrum’un ve Bodrumlu’nun kalbi de iki gündür adeta yoğun bakımda atıyor. Sağlık emekçilerine yönelik saldırı ve şiddet haberleri ulusal medyada artık, “Yine…” başlıkları ile verilmeye başlandı ve rutine dönüştü.

Eğitim Sen: “Balık Baştan Kokmuş Zaten.”

Konuyla ilgili olarak Bodrum Eğitim Sen Temsilcisi Şükriye Akengin: “Öfkeliyiz, kızgınız ama bir o kadar da kaygılıyız. Şiddet toplumda  artık hayatın neredeyse tüm kılcal damarlarına değin sirayet etti. Anaokullarında, kreşlerde dahi şiddet vakaları gündem oluyor. Bu çok acı. Sağlık emekçisi Hürkal Tezvar’ın Bodrum’da uğradığı saldırıyı da ülkeye hakim olan genel şiddet ikliminden bağımsız görmüyoruz. Biz eğitim emekçileri de bu şiddetten payımızı fazlası ile alıyoruz. Daha ötesi var mı? Öldürülüyoruz. Tepeden birileri sağlıkçıları, eğitimcileri ötekileştirince, bize parmak sallayınca, hak talep edenlerin ortalık yerde uğradığı şiddet görüntüleri kameralara değin yansıyınca ne  olacaktı ki? Balık baştan kokmuş zaten. Biz eğitim emekçileri olarak sevgiyi, barışı, güzel ve doğru olanı en önemlisi de bilimi, aydınlanmayı savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu kanlı bataklıktan hep birlikte çıkacağız” görüşlerine yer verdi.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği: “Şiddetin Panzehiri Eğitim.”

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şube Başkanı Meltem Ulusoy da saldırıya ilişkin olarak; “Ne yazık ki ülkemiz hiç görmediğimiz kadar büyük ve her alana yayılarak her gün büyüyen inanılmaz bir şiddet sarmalının içinde. Şiddetin en büyük panzehiri eğitimdir. Ama hangi eğitim ! Kadına, çocuğa, sağlık çalışanına,  hayvana, doğaya…. şiddet ! Bu liste daha uzayıp gidiyor. Bugün Ortakent Aile Sağlık Merkezi’nde görevli Dr. Hürkal Tezvar’a yapılan, kendisini hayatta kalma mücadelesi vermek zorunda bırakan vandallıkla ilçemizde vücut bulan bu şiddet ne yazık ki ilk değil! Doktorları insanlık dışı çalışma şartları altında çalışmaya zorlayan, hastayı ‘memnun edilmesi gereken müşteri’, doktoru ‘tüccar’ gibi gören, gösteren zihniyet değişmedikçe, sağlık çalışanlarını koruyan bir yasa olmadıkça bizler aynı üzüntüleri yaşamaya devam edeceğiz. Bizler kınamaktan yorulduk ama vandallık her alanda boy göstermeye devam etmekten yorulmadı, utanmadı. Çok üzgünüz ve çok kızgınız ! Şiddet dili taaa en tepeden, siyasetten başlayarak arınmalı. Unutmayalım, hekimler Hipokrat yemini etmiş, “insanlığa” hizmet etmek için çırpınan kişilerdir. Kendisine bu vandallığı yapanlar da bir gün karşısına hasta olarak gelse yine kendilerine şifalı ellerini uzatacak, yılların bilgi birikimini onlara sunacaktır. Hekimlik böyle bir şeydir. Dr. Tezvar’a acil şifalar diliyor, örnek hekimlik ve insanlık görevini yerine getirebilmesi için bir an önce eski sağlığına kavuşmasını diliyoruz” ifadelerini kullandı.

Ekmek Ve Gül Kadınları: “Sağlıkta Şiddet Politiktir.”

Bodrum Ekmek Ve Gül Kadınları adına Yüksel Okyay da; “Sağlık da şiddet politiktir!!!  Çünkü sağlıkta şiddet, tıkanmış olan sağlık sisteminin siyasetçiler ve kamu yöneticilerinin tepkiyi kendilerinden uzak tutmak için yararlandıkları bir enstrümandır. Sağlıkta dönüşüm projesinin foyası meydandadır. Çünkü yeterli ve iyi hizmet alamayan hastalarla, hasta yakınlarıyla sağlık çalışanlarını karşı karşıya bırakmış, bilerek ve isteyerek sağlıkta şiddete zemin hazırlamıştır. Bu ülkede  sağlıkta şiddet olayı raslantı değildir, asla maruz görülemez, asla hiçbir bahanenin arkasına gizlenemez. Yetkilileri ve sağlık bakanlığını şiddete karşı önlem alınması için göreve çağırıyoruz. Yıllardır dillendirdiğimiz bu çağrılar yine duyulmadı. Adeta görünmez olundu idareciler tarafından. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının endişeleri, kaygıları sürmektedir. Ülkemizdeki her sağlık çalışanını tehdit eden sağlıkta şiddet karşısında kamu yöneticileri olaya seyirci olmaktan öteye gitmemektedir. Alınmayan koruyucu önlemler, işletilmeyen düzenleyici mekanizmalar ve cezasızlık politikaları hayatımızın her alanını kuşatmaya devam ediyor. Güvenli çalışma alanları ve sağlıkta şiddete karşı göstermelik adımlar dışında önlemler alınmıyor. Sağlıkta şiddetin son bulacağı politikalar üretilsin ve uygulansın istiyoruz” sözleriyle görüşlerini dile getirdi.

İzmir’den, Bodrum’a SES Var.

Haberimize noktayı koyarken, Bodrum’da yaşanan akıl dışı saldırıya Ege Üniversitesi’nden de tepki geldi. Üniversitenin SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) Temsilcisi Selin Akgöl yaptığı açıklamada; “Her geçen gün şiddete maruz kalan biz sağlık emekçilerinin hayatından sorumlu olan sağlıkta şiddet yasasını yetersiz kılanlardır. Öyle ki; ‘Eskiden sıralarda bekliyorduk, şimdi var olsun iktidarımız artık doktor dövebiliyoruz’ diyen bir hastanın bu kadar rahat konuşmasının sebebi elbette ki oluşturulan cezasızlık politikalarının bir sonucudur. Hastanelere, aile sağlığı merkezlerine bu kadar rahat kesici delici aletlerin, silahların girebilmesi de bu politikadan geçer. Personel eksikliği yüzünden hastalara yetişilememesi de kışkırtan cezasızlık politikalarının sonucudur. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile kışkırtılmış sağlık hizmeti talebi ve bunu karşılayamayan sağlık sistemi şiddetin temel sebeplerinden birisidir. Cezasızlık politikası da sağlıkta şiddetin artmasına sebep olmuştur. Aynı zamanda iktidarın mesleki itibarı yerle bir eden politikası ile birleşince sağlık kurumlarında ölüme varan şiddeti neredeyse hergün yaşar olduk. Sağlık çalışanları olarak durumu o kadar çok kanıksamış  olacağız ki; birbirimizi şiddetten korumak adına tek başımıza hastanenin herhangi bir kapısından çıkamıyor, birbirimizi kollayarak hastanelerde var olmaya çalışıyoruz. Güvensiz iş yerlerimizi güvenli hale çevirmesi gereken sorumlular sağlıkta dönüşüm programıyla beraber daha da sık hale gelen şiddetin önünü açmış, meslektaşlarımızın ölümlerine sebep olmuşlardır. Tüm bu yaşananlar politiktir ve biz  mücadele etmekten bir adım geri atmayacağız. Parasız Sağlık! Güvenli iş yeri!” görüşünü dile getirdi.

Haber: Ayhan Karahan

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL