Akbelen Ormanı’nı korumak için 5 yıldır aralıksız mücadele veren ikizköylüler’e yönelik baskılar son dönem daha da arttırıldı. Köylülerden İkizköy Çevre Komitesi Sözcüsü Nejla Işık ile Hasan Yorulmaz Terörle Mücadele Masası..
Akbelen Ormanı’nı korumak için 5 yıldır aralıksız mücadele veren ikizköylüler’e yönelik baskılar son dönem daha da arttırıldı. Köylülerden İkizköy Çevre Komitesi Sözcüsü Nejla Işık ile Hasan Yorulmaz Terörle Mücadele Masası tarafından aranarak emniyette ifadeye çağrıldılar. Yine dün 10 köylü jandarmada ifade vermeye çağrıldı. Köylüler jandarmada ifade verdiler. Ancak halen ortada somut bir gerekçe görülmüyor. TEM’den niçin çağrıldıklarını sorduklarında İl Tarım Müdürlüğü önünde yapmış oldukları basın açıklamasını soruşturma gerekçesi olarak bildirildi. Köylülere yönelik baskının diğer bir türü de ekonomik baskı.
Köylüye Para Cezaları İle Ekonomik Baskı.
Köylülere nöbet alanı olarak tarlasını tahsis eden Eyüp Çukur’a ormanın girişini kapattığı, ormana girişi engellediği gerekçesi ile idari para cezası yazıldı. Halil İbrahim Demir isimli köylüye, “Orman kenarında piknik yaptığı” gerekçesi ile idari para cezası yazıldı. Necla Işık, Haydar Demir, Zülfikar Yakar, Ahmet Tatar ve Ali Güler’e 40.189’ar TL. para cezaları kesildi. Yine idrarını yapmak suretiyle kamu malına zarar verdiği gerekçesi ile köylü Tuncer Saraçoğlu’na da, “Kamu malına zarar vermekten” işlem yapıldı. Köylülerle ilgili yapılan işlemlerim tebligatları da usulüne uygun gerçekleşmiyor. Köylülerin bilgisi olmaksızın imzadan imtina ettikleri kaydı düşülüyor. Böylelikle para cezalarının kesinleşmesi ve itiraz sürelerinin kaçırılması durumu söz konusu oluyor. Ancak yine de Vergi Dairesi’nde askıya çıkan kararlara yapılan itirazlardan ikisi kabul edildi. Cezalar iptal edildi. Diğer köylülerde itiraz için vergi dairesindeki cezalarının görünür olmasını bekliyorlar.
Işık: “Buradayız. Direnmeye Devam ediyoruz.”
Köylülerin sözcüsü Nejla Işık konuyla ilgili; “İlçe Tarım Müdürlüğü’ne zeytinlerimizi koruyun zeytinlerimize sahip çıkın dediğimiz ve dilekçe verdiğimiz için terörle mücadeleden arandık. İfade vermemiz istendi. Oraya gittik. Fakat orada dosyayı bulamadılar. Jandarmaya geldik. Burada da dosya yok. Biz burada toprağımızı doğamızı korumaya çalışıyoruz. Bir köylümüz dinamit patlatmalarının videosunu çektiği için ifadeye çağrıldı. Haydar amcamız kendi tapulu arazisine şirket işçileri izinsiz girdiği için itiraz etti. Ve bunun için ifadeye çağrıldı. Gördüğünüz gibi Akbelen’i, ormanımızı, doğamızı, suyumuzu ve toprağımızı koruduğumuz için dün jandarmaya geldik ifade verdik. Şimdiye kadar şirketin yaptığı baskı yetmiyormuş gibi bir de jandarmaların baskısıyla karşı karşıyayız. Devamlı ifadeye çağrılıyoruz. Devamlı cezalar yazılıyor. Tüm bunlar bizim mücadeleyi bırakmamız için yapılıyor. Ancak biz bu mücadeleyi asla bırakmayacağız. Toprak mücadelemizi, köyümüzün yaşam mücadelesini asla bırakmayacağız. Buradayız ve direnmeye devam edeceğiz” dedi.
Kazmaz: “İkizköylüler Asla Yalnız Yürümeyecekler.”
Konuyla ilgili olarak Bodrumlu Avukat Remzi Kazmaz: Akbelende doğasını, ormanını, zeytinini, suyunu koruyan köylülere karşı jandarmanın sürekli ifadeye çağırıp ifade alması ne demek? Akbelen köylülerine karşı hukuku sopa gibi kullanılıyor. Akbelendeki köylülerin yaşam alanlarını korumak için verdikleri mücadeleyi bu yolla engelleme çabalarını bir hukukçu olarak esefle karşılıyor ve hukukun farklı amaçlar için kullanılmasını hayretle izliyorum. Akbelen köylülerine terörist muamelesi yapılarak ifade alınması hukuksuzluktur. Onlar anayasal haklarını korumak için mücadele ediyorlar. Köylülerin sürekli ifadeye çağrılması, köylülere bu yolla psikolojik baskı uygulanması kişi hak ve özgürlüklerine aykırıdır. Köylülerin yeri adresi kimlikleri bellidir. Onların tek amaçları var. Kendi yaşam haklarını kullanmak için Anayasal haklarını korumak. Akbelen ülkeye mal olmuş bir çevre mücadelesidir ve meşru bir hak olarak mevcuttur. Hukukçu, çevre aktivisti, siyasetçi, yurtsever kimliğimle şunu net olarak söylüyorum. Akbelen direnişi sahipsiz değildir. İkizköylüler asla yalnız yürümeyecekler” diyerek görüş beyan etti.
Demir: “Birleşe, Birleşe Mutlaka Kazanacağız.”
Bodrum Kent Konseyi, Çevre Ve Ekoloji Meclisi Sözcüsü Mir Bahattin Demir de; “Akbelen Ormanı’nı savunan köylülere yönelik keyfi uygulama ve baskının yakın tanığıyız. Yapabileceklerini fazlası ile yaptılar. Deyim yerinde ise ellerinden geleni artlarına koymadılar. Ama bu direnişi kıramadılar. Son dönemki hırçınlıkları ve akıl dışı tutumlarının asıl sebebi budur. Çevre ile ilgili yargıya intikal etmiş 25 davamızın 23’ünden kazanan taraf olarak çıktık. Talancı, yağmacı şirketi çıldırtmaya devam edeceğiz. Köylülerle bu zorlu ve uzun soluklu mücadele de adeta et ve tırnak gibi bütün olduk. Birleşe, birleşe mutlaka kazanacağız” ifadelerini kullandı. Bodrum Yurttaş İnisiyatifi Sözcüsü Mimar Nazan Yılmaz da; “Gelişmelerden haberdarız. Köylülerle sürekli iletişim halindeyiz. Bu keyfiyet için, köylülerle birlikte suç duyurusunda bulunacağız. Ormanlarımız, toprağımız, suyumuz kimsenin babasının malı değildir. Yarın u konuyla ilgili paydaşlarımızla acil toplantı yapacağız. Neler yapabileceğimizi seri bir şekilde masaya yatıracağız. Toplu halde Akbelen’e dayanışmaya, destek olmaya gideceğiz” dedi.
Haber: Ayhan Karahan
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)