Bodrum

Akbelen’in Gözyaşları Bodrum’a Aktı

Bodrum Kadın Platformu öncülüğünde, “Bodrum-Akbelen Dayanışması” çağrısı ile gerçekleşen eyleme ilgi de destek de yoğun oldu. Bodrum Orman Şefliği karşısındaki Aya Nikola Kilisesi önündeki Hilmi Uran Meydanı’nı dolduran kalabalık “Akbelen..

Akbelen’in Gözyaşları Bodrum’a Aktı

Bodrum Kadın Platformu öncülüğünde, “Bodrum-Akbelen Dayanışması” çağrısı ile gerçekleşen eyleme ilgi de destek de yoğun oldu.

Bodrum Orman Şefliği karşısındaki Aya Nikola Kilisesi önündeki Hilmi Uran Meydanı’nı dolduran kalabalık “Akbelen İçin Adalet” pankartı ardında basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemciler; “Akbelen’i Vermeyeceğiz, Akbelen’e Dokunma, Katil Limak Akbelen’i Terket, Muğlamız Cennet Kalsın, Akbelen Yaşamak İstiyor, Ormanlar Nehirler Dereler Sermaye Değildir, Resist For Akbelen Standup For Akbelen” dövizleri taşıdılar. Topluluk adına basın açıklamasını okuyan Belgin Koç; “4 yıldır sürüp giden bir hak mücadelesine, bir emek mücadelesine, bir yaşam mücadelesine omuz vermek ve bu mücadelenin bir parçası olduğumuzu deklare etmek için toplandık.  İkizköy halkı daha önce 6 köyü yutan, bölgedeki termik santrallere kömür sağlamak için maden açan, bölgede cehennem çukuru olarak tabir edilen yaşamsız, insansız,  geri dönülmez ekolojik tahribatlar yaratan 5li çete mensubu Limak-İçtaş şirketine karşı yaşamlarını, geçimlik ekonomilerini,  zeytinlerini, arılarını, kuşlarını, sincaplarını, su kaynaklarını, temiz hava haklarını kısacası mücadelenin simgesi haline gelen Akbelen ormanını savunuyor. Hukuk mücadelesi bir yandan sürerken, iki yıldır çadırlı nöbetle gece gündüz demeden, her türlü baskıya direnerek yaşam alanlarını savundular, ormanı kestirmediler” dedi.

Basın açıklaması esnasında sık sık; “Katil Limak Akbelen’den Defol”, “Gün Gelecek, Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek”, “Havama, Suyuma, Ormanıma Dokunma” sloganları atıldı.

JAROEN JELTEN: “RESİST FOR AKBELEN.”

“Resist For Akbelen, Stand Up For Akbelen (Akbelen İçin Direniş-Akbelen İçin Ayağa Kalk)” yazılı dövizi taşıyarak eyleme destek veren Hollandalı turist Jaroen Jelten gazetemize yaptığı açıklamada; “Türkiye’ye tatile geldik. Ama Akbelen dramı ile karşılaşınca gerçekten üzüldük. Burnumuzun dibinde insanlar ormanlarını, ağaçlarını, yaşamlarını savunurken biz nasıl hiçbir şey olmamış gibi tatil yapabilirdik. Bu etkinliği duyunca eşim Sigrit ve kızım Carole ile katılma ve destek verme konusunda tereddüt etmedik. Pazartesi günü ülkemize döneceğiz. Ama aklımız Akbelen köylülerinde ve ormanlarında kalacak. Gelişmeleri ülkemizden de takip edeceğiz. Akbelen ile ilgili uluslararası her kampanyaya aktif destek vereceğiz. Şuna da değinmeden edemeyeceğim. Bize ülkenizde en çok; ‘Avrupalı turist artık Türkiye’ye niye gelmiyor” sorusu soruldu. Fotoğraf çok net değil mi? İnsan hakları ihlallerinin olduğu, ağacın katledildiği bir ülkeye turist niçin gelsin? Açıkçası bundan sonra bizde ailecek Türkiye’ye gelip gelmemeyi düşüneceğiz. Biz buranın insanlarının sıcaklığını ve samimiyetini çok seviyoruz. Ama yetmiyor” görüşlerine yer verdi.

ERKO: “KAZANAN, DİRENEN AKBELEN OLACAK.”

Bodrumlu çevre aktivistlerinden Çiğdem Erko da eylemde; “Bu eyleme kadınların öncülük yapması anlamlıdır ve manidardır. Çünkü kadın sevecendir, doğayla uyumludur, ormanın fısıldayışını ve ağacın yakarışını duyandır. Bodrum sürecin başından bu yana Akbelen ormanlarının sesine duyarsız kalmadı. El verdi, yürek verdi. İktidarın Akbelen suskunluğunun nedenini hepimiz biliyoruz. Alenen savunamayacakları akıl-dışı bir tahribat var ortada. Tabi bir de suçluluk psikolojisi. Az önce gördünüz. Kardeşlerimiz, Akbelen’de kesilen çam ağaçlarından topladıkları kozalakları meydana döktüler. Bu kozalaklar Akbelen’in göz yaşlarıdır. Akbelen’in gözyaşlarına kendi gözyaşlarımızı da karıştırdık. Akbelen’in gülümseyen, sevinç yüklü bakışlarına da tanık olacağız. Birileri acımasız rant hırsları uğruna Akbelen’i ağlatmakta ne kadar ısrarcı ise bizlerde Akbelen’i güneşli günlerle, gülen gözlerle buluşturmakta o denli ısrarcıyız. İnanıyorum ki; son sözü Akbelen, orman, direniş söyleyecek. Kazanan; direnen Akbelen olacak” ifadelerini kullandı.

Bodrumlu Avukatlardan Azat Öztürk de; “ Anayasal anlamda ormanları korumanın aslî görevi olanlar, kamunun tüm olanakları ile 4 yıllık  kullanım sahası için bir ömrü yok etmektedirler. Jandarma güçleri ve TOMA’lar geri çekilmeli, bu hukuksuzluk acilen sonlandırılmalıdır. 2021 yılında bir yürütmeyi durdurma kararı vardı, yürütmeyi durdurma kararı söz konusu iken kesim izni yenilenerek kesim başlamış oldu. Bu hırsın kökenine bakıldığında artan hammadde maliyeti önümüze çıkıyor; kısaca kar hırsı… Hali ile kamu gücünün köylülere, doğa savunucularına karşı seferber edilmesi de daha başka soruları akla getiriyor” ifadelerini kullandı.

Haber: Ayhan Karahan

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL