Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğretim görevlisi ve yaban hayatı uzmanı Dr. Yasin İlemin, depremin ardından yıkılan binalardan kalan hafriyatın uygun şekilde bertaraf edilmemesi halinde oluşabilecek tehlikelere karşı uyardı. “Büyük bir..
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğretim görevlisi ve yaban hayatı uzmanı Dr. Yasin İlemin, depremin ardından yıkılan binalardan kalan hafriyatın uygun şekilde bertaraf edilmemesi halinde oluşabilecek tehlikelere karşı uyardı.
“Büyük bir tehlike bizi bekliyor!” diyen İlemin, Twitter üzerinden yaptığı bir dizi paylaşımla, enkaz ve moloz yığınlarının oluşturması olası tehlikeye ilişkin şu ifadeleri kullandı:
Araştırma alanım doğa ve ekoloji olduğu için aktarmam gerekiyor. Yaşanan büyük deprem sonucu devasa bir enkaz ve moloz ortaya çıktı. Bu hafriyatlar uygun bertaraf edilmezse yaşadığımız binlerce kayıptan fazlasını verebiliriz. Nasıl mı? Deprem sonucu yıkılan binalardan ortaya saçılan enkazlarda insan sağlığı ve ekosistem için zararlı pek çok madde bulunuyor. İzolasyon maddelerindeki kimyasallar, zararlı plastik türevleri ve asbest bunların başında geliyor. Yakında yıkılan binaların yerine yeni bina inşaatlarına başlanacak. İnşaat öncesi hazırlık aşamasında mevcut hafriyatlar doğal alanlardaki vadi tabanlarına, doğal sulak alanlara ve tarım alanlarına dökülürse bölgede büyük bir tehlike başlayacak. İlk olarak madde çevrimleri (su döngüsü) ile bu zararlı maddeler toprağa ve yeraltı sularına karışacak. Buna bağlı olarak tarım alanlarında yetişen gıdalar insanlar tarafından tüketildikçe uzun vadede başta kanser olmak üzere hastalıklar görülecek.
Öte yandan bölge tarım cenneti olduğu kadar eşsiz bir biyolojik çeşitliliğe sahip. Doğal alanlara gelişigüzel bırakılacak bu zararlı maddeler ekosistemdeki besin zinciri ile bütün biyolojik çeşitliliği olumsuz etkileyecek. Doğadaki bitki ve hayvan türleri zarar görecek ve ölecek. İşte bu noktada depremden zarar gören illerdeki belediyelere çok büyük görev düşüyor. Belediyelerin, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, akademisyenlerin, uzmanların ve doğaseverlerin birlikte çalışması çok önemli. Ortaya çıkan enkazın belirlenecek sızdırmasız alanlarda bertaraf edilmesi gerekiyor.
Öte yandan bu devasa deprem enkazında geri dönüşüm ile pek çok malzeme (plastik, metal ve cam) tekrar kullanılabilir. Bugün Hatay’da molozların ve çöplerin gelişigüzel dökülmeye başlandığının ilk örneğini gördük. Hatay Mileyha sulak alanı ve kuş cennetinin korunması için uzun zamandır bölge insanı ile emek veren değerli arkadaşım Emin Yoğurtçuoğlu bölgeye dikkati çekti. Konuya duyarlılığını hemen gösteren ve harekete geçen bakan yardımcımız Mehmet Emin BirPınar alandaki iletişim eksikliğinden kaynaklı hatayı düzeltti ve gerekli talimatları vererek güzelim kuş cennetinden çöp ve molozlar toplanmaya başlandı. Evet depremler binlerce canımızı aldı. Geride kalan insanlarımızın daha güzel bir geleceğe ulaşabilmesi için yapacağımız şey çok basit. Üzerinde yaşadığımız doğayı korumak ve anlamak. Koruduğumuz sürece bu coğrafyanın bütün değerleri ile daha sağlıklı bir yaşam bizi bekliyor. Bu toprakların coğrafyası ve jeolojisini anlayarak buna göre yapılar inşaa edersek de bir daha böyle büyük can kayıpları yaşamayacağımız çok açık.
Cumhuriyet
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)