Gündem Siyaset

DEVA Partisi’nden Şah Cihan’lı Gönderme

DEVA Partisi Muğla İl Başkanı Emrah ÇAY; “Artık Erdoğan için demokrasi, o harmoniyi bozan küçük bir ayrıntı!” DEVA Partisi Muğla İl Başkanı Emrah ÇAY Ankara toplantısına teşkilat olarak katılım sağladı…

DEVA Partisi’nden Şah Cihan’lı Gönderme

DEVA Partisi Muğla İl Başkanı Emrah ÇAY; “Artık Erdoğan için demokrasi, o harmoniyi bozan küçük bir ayrıntı!”

DEVA Partisi Muğla İl Başkanı Emrah ÇAY Ankara toplantısına teşkilat olarak katılım sağladı. “Ankara’da Damlalar birleşerek sel oldu”k” diyen Emrah Çay partisinin genel başkanı Ali Babacan’ın anlattığı bir hikayeyi Muğla kamuoyu ve yerel medya ile paylaştı. İşte Babacan’ın anlattığı o hikaye;

‘Sadece Şah Cihan’ın değil, Erdoğan’ın da hikâyesi’

“Babür İmparatoru Şah Cihan, çok sevdiği eşi Mümtaz Mahal’i kaybetmiş. Eşinin mezarının olduğu yere güzel bir türbe yaptırmak istemiş. En iyi mimarları getirtmiş. Minareler kubbeler yükseldikçe, yapının azameti belirmeye başladıkça, Şah mest olmuş, kendinden geçmiş. Bu koskoca anıtın uğruna yapıldığı mezar ise küçücük kalmış. Şah, bu anıtı ne için yaptırdığını unutacak kadar kendini kaybetmiş. Yapı gittikçe büyümüş ama Şah bir türlü tatmin olmuyor. Mezarın üstüne daha fazla sütun, daha büyük bahçeler yaptırmış. Şah’ın içine sinmeyen, ahengi bozan bir şey varmış. Bir gün bu kubbelerden birinin üstüne çıkıp aşağı doğru bakmış… Uğruna heybetli bina inşa ettiği eşinin küçücük kalmış mezarını görmüş. Heyecanla ‘İşte buldum’ demiş. ‘Ahengi bozan şey bu. Atın bunu buradan’. Rivayet odur ki, mezarı kaldırtmak istemiş. İşte bu aslında sadece Şah Cihan’ın değil, Erdoğan’ın da hikayesi.”

‘Birlikte yola çıktığımız Erdoğan sözünden döndü’

Ali Babacan sözlerine şöyle devam etti: “2001’de birlikte yola çıktığımız Recep Tayyip Erdoğan sözünden döndü. Şah Cihan gibi, külliyenin tepesine çıktı ve ‘Yıkın bunu’ diyerek, kendisini oraya taşıyan demokrasiye gözünü dikmeye başladı. Aynı Mümtaz Mahal’in mezarı gibi. Artık Erdoğan için demokrasi, o harmoniyi bozan küçük bir ayrıntıydı çünkü. Adalet, ortak akıl, istişare, çoğulculuk hepsi; o harmoniyi bozan küçük ayrıntılardı. Kendisine oy veren milyonlarca seçmenle beraber yola ne için çıktığını unuttu. Ben bu hikâyeyi kabul etmiyorum. Biz yola çıkarken ulaşmak için çabaladığımız özgürlüklerden, ileri demokrasiden, evrensel hukuk değerlerine olan sadakatten, çoğulculuktan, katılımcılıktan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. O ne yaptı? Hak ve özgürlükleri ezdi geçti.”

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL