Bodrum’da iktidar ve güç kullanarak, nüfuz ve mafya gücü ile haksız çıkarlar elde etmek, zenginleşmek, çevreye verilen zararlar, ne ararsanız bu yazıda var!Paramount yazışmaları ve Bodrum’daki otel derebeyliği, Birgün Gazetesi’nden..
Bodrum’da iktidar ve güç kullanarak, nüfuz ve mafya gücü ile haksız çıkarlar elde etmek, zenginleşmek, çevreye verilen zararlar, ne ararsanız bu yazıda var!
Paramount yazışmaları ve Bodrum’daki otel derebeyliği, Birgün Gazetesi’nden Bahadır Özgür tarafından şok eden bazı iddialarla yeniden gündeme getiriliyor. İstanbul sermayesinin Bodrum iştahının geldiği son nokta ve sermaye-mafya ilişkileri akıl alacak gibi değil! Bahadır Özgür, Bodrum oligarşisinin turizm sektöründeki haritasını çıkarırken odak noktasına son ayların tartışmalı oteli Paramount’u almış.
İşte o yazıdan çarpıcı bazı ayrıntılar:
ŞER YUVASININ ETRAFINDA NELER OLUP BİTİYOR?
“Bir otel için kopan fırtına nedendir? Devlet niye müdahale etmiyor?”
Ne var ki yanıt, otelin içinde değil sadece. Zira Paramount, uzun zamandır Bodrum’da devam eden bir mülkiyet değişiminin en yozlaşmış parçasıdır. Haliyle bu “şer yuvasının” kıymeti, biraz da etrafında olup bitenlerle alakalıdır.
Gelin, Paramount merkezli farklı bir bilanço çıkarmaya çalışalım şimdi. Torba koylarını “hilal taktiğiyle” çevirmiş bir dizi otelin hikayesi, anlatılmaya değer çünkü. Üzerlerine isim etiketlerini yapıştırdığımızda, tesadüf olamayacak bir harita çıkıyor; sanki bir “otel derebeyliği!”
Biraz geriye gidelim; 8 yıl öncesine, Recep Tayyip Erdoğan’ın Rixos’taki tatiline… Bir sabah yatla Torba’yı dolaşmış, ardından gazetecilere koyların talan edildiğini anlatıyordu. “Bakalım” diyordu Erdoğan; “Çevre için ortalığı ayağa kaldıranlar, attığımız adımlarda nerede duracaklar.”
Bodrum, 2000 yılından sonra emirler ve oligarkların da katılımıyla paranın toplandığı bir Akdeniz “açık şehri”ne dönüştü. İktidardaki partinin “çitleme harekatı” ile mevcut birikimin bir kısmı hızla el değiştirdi, ormanlar, kıyılar, koylar inşaat furyasından aşina olduğumuz gruplara transfer edilmeye başlandı.
İşte Torba haritasındaki oligarşik yapının turizmdeki yansıması;
Hanutçuluktan Rus ortaklı Rixos imparatorluğuna ulaşan Tamince’nin yanında yöresinde kim varsa, Torba koylarında boy gösteriyor. Tamince, 2003’te Paramount’un yanına kondurduğu Rixos’un başına, adı hiç duyulmamış bir hemşerisini, Vedat Dalkıran’ı getirdi. Sonrasında nerede yeni otel açılsa, Dalkıran orada belirdi. Janna, Sedative, Jumeriah markalarını Dubai’den getiren oydu. Paramount’un el değiştirmesini başlatan isimdi.
Erdoğan’ın açıklamasından bir yıl sonra, Tamince’nin diğer hemşerisi Turan Avcı da Torba’ya hicret etti.
Avcı da Bodrum’daki ilk otelini tabiat parkının dörtte birini işgal ederek dikiyordu.
Torba’ya hızlı giriş yapan bir başka isim de Azat Grup’tu. 2013’te Antalya’da, Rixos’un 3 No’lu odasında kurulan Metin Azat şirketi, organize sanayi bölgesine taşınıp Free Wood Mobilya ve İnşaat adını aldı. Bugün Torba’daki Door’a ve Oba adlı iki otelin sahibi.
Paramount’un satışında rol alan Dursunoğlu aynı bölgedeki Sarpedor’un işletmecisiydi. 2021’de Door’a’nın yönetimine geçti. Oba’nın ortağını ise iyi tanıyoruz. Melih Gökçek’in semirttiği Söğüt İnşaat’ın sahibi, dolmuş şoförlüğünden milyarlarca liralık ihalelere terfi eden Mustafa Akan.
Sedat Peker’in açıklamaları sayesinde 2017 referandumunda Süleyman Soylu’ya özel jet kiraladığını da yakın zamanda öğrendik. Ankara’da kurduğu Akanhan Petrol Turizm AŞ’ye, 2020’de Erol Azat dahil oldu. Ve beraberce yıkılmaya yüz tutmuş Angel’s Otel’i alıp, enine-boyuna iki kat büyütüp, tüm sahili yutup Bodrum’un ilk muhafazakar oteli Oba’yı açtılar.
Kaynak: https://www.birgun.net/haber/paramount-yazismalari-ve-bodrum-daki-otel-derebeyligi-365918
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)