Bodrum sahillerine yapılan müdahaleler gündemden düşmüyor. Turizm tesislerinin kıyılara döktüğü kuvars, çakıl, kum ve tüm diğer malzemelerin sahilin ve denizin doğasını kirletmenin ötesinde, tüm canlıların da yaşam döngüsünü etkiliyor.Bodrum’da yaşanan..
Bodrum sahillerine yapılan müdahaleler gündemden düşmüyor. Turizm tesislerinin kıyılara döktüğü kuvars, çakıl, kum ve tüm diğer malzemelerin sahilin ve denizin doğasını kirletmenin ötesinde, tüm canlıların da yaşam döngüsünü etkiliyor.
Bodrum’da yaşanan bu gelişmelere duyarsız kalmayacaklarını ifade eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un başlattığı denetim çalışmaları, ilgiyle izleniyor. Havadan ve karadan denetimler yapılması talimatı veren Bakan Kurum, Bodrum’daki denetim çalışmaları kapsamında kısa süre içerisinde 37 tesisi denetleyerek kum numunelerin alındığını ve çevre kirliliğine neden olduğu tespit edilen 2 işletmeye 575 bin 263 TL ceza uygulandığını duyurdu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum twitter adresinden de Bodrum için paylaşımlar yaparak “ Bodrum’da bazı otel ve tatil köylerinin plaj düzenleme çalışmalarında mermer ve kuvars tozu kullandıklarına yönelik şikayetler üzerine inceleme başlattık, ekiplerimiz sahillerimiz eski haline dönene dek çalışmalarını sürdürecek. Güzel koylarımızın kirletilmesine asla izin vermeyeceğiz, koylarımızı en güzel haliyle geleceğe taşımak için çalışacağız, kaçak yapılaşmayla da mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz ” ifadelerini kullandı.
Bakan Kurum’un açıklamasını değerlendiren Bodrum Kent Konseyi, Bodrum kıyılarına yapılan müdahalelerin plaj düzenlemesi olmadığını belirterek “TCK ve ilgili mevzuat çerçevesinde çevreye karşı işlenmiş suçlardır.” yorumunu yaptı. Kent Konseyi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Aksoy Girişimcilik Enerji ve Turizm A.Ş.’ ile İnci Turizm Otelcilik ve Tic. A.Ş.’nin Bodrum’da bulunan turizm tesislerinin önündeki kıyıya kum serimi için verilen izinlerle ilgili olarak Muğla Valiliği ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne kritik sorular yöneltildi.
Kent Konseyi, Muğla Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün verdiği izinlerle ilgili olarak CİMER ve Valilik nezdinde mücadele başlatacağını duyurdu.
Kent Konseyinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Elimizdeki iki yazıdan birincisi, Muğla Valiliği İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü’nün tarihi görülmeyen 13199266-145-464888 sayılı yazısıdır. Aksoy Girişimcilik Enerji ve Turizm AŞ’ne verilen cevapta; 12.02.2021 tarihli dilekçe ile deniz içi temizliği ve sonrasında kıyıya kum serilmesi konusunda izin istendiği ve İl Müdürlüğünce bir sakınca bulunmadığı belirtilmiştir. Ve firma tarafından bu belgeye dayanarak deniz içinde iş makinası ve kepçe ile çalışma yapılmıştır.
Diğer belge Muğla Valiliği İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü’nün 18.03.2021 tarihli E-13199266-140.99-878939 sayılı yazısıdır. İnci Turizm Otelcilik.ve Tic. A.Ş’ ne verilen cevapta; 16.03.2021 tarihli dilekçe ile kıyıya kum serimi için kurum görüşü istendiği belirtilerek “İl müdürlüğümüz teknik personellerince mahallinde yapılan denetim sonucu hazırlanan ve ekte sunulan “teknik rapor” da belirtilen hususlar göz önüne alınarak uygundur “ denmiştir.
Bu iki yazı ile Muğla Valiliği İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü’nün YETKİSİZ VE GÖREVSİZ işlem yaptığı kanaatinde olduğumuzdan Cimer ve Muğla Valiliği nezdinde müracaat sürecimiz başlatılacaktır.”
Bodrum Kent Konseyi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 2018-2021 tarihleri arasında Bodrum kıyılarına yapılacak müdahaleler için izin isteyen kaç işletmeye bu şekilde ‘uygundur’ yazısı verildiğini de sordu. Açıklamada şu sorulara yer verildi:
• Muğla Valiliği İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü 2018- 2021 tarihleri arasında Bodrum kıyılarına yapılacak işlemler için görüş soran izin isteyen kaç işletmeye ve hangi işletmelere bu şekilde uygundur, sakıncası yoktur yazısı vermiştir?
• Kıyı Yasası’nda kıyılara yapılacak işlemlerle ilgili yapılması, uygunluğu nasıl yapılacağına dair karar verilmesi İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkisinde midir?
• Yetkili değil ise bu olurların verilmesi sonucu Müdürlüğün hukuki ve cezai sorumluluğu nedir?
• Yetkili değil ise Müdürlük uygundur yazısı ile işlem yapan işletmelerin yaptıklarının yasal durumu nedir? Hukuki ve cezai sorumlulukları nedir?
• İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yazılarda belirttiği konularda uygun görerek, sakınca görmeyerek görüş belirtme yetkisine sahip midir?
• Kıyıda denetimi yapan Müdürlük teknik personeli çevre ve ekolojik dengeyi gözeterek denetimi gerçekleştirecek kişisel ve ekipman donanımına sahip midir?
• Bu denetim nasıl bir yöntem ve analiz vb. prosedür işletilerek yapılmıştır?
• İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden uygundur, sakınca yoktur yazısı ile işletmeler kıyılarda istediğini yapmak hakkına mı sahiptir?
Kıyılardaki bu işlemler her zaman şikayete konu edilmektedir. Ancak mevzuatın dağınıklığı, kurumlar arasındaki görev ve yetki karmaşası, Bodrum Belediyesi’nin yetki kullanımında zaman zaman pasif ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün yazılarında yaptığı gibi sorgulamaz tavrı da bu talanın fütursuzca devam etmesine yol açarak bu karanlık sona gidişi hızlandırmaktadır.
Çevre unsurlarına zarar verenlere, ekolojik dengeyi bozacak işlem yapanlara ve çevreyi kirletenlere ceza hukuku ve ilgili yasal mevzuat mekanizmalarının uygulanması çevrenin korunması, ekolojik dengenin bozulmaması ve sağlıklı bir çevrede yaşamamız için çok önemlidir.
Kıyı talanına yasal görünümlü yasaya aykırı kılıf hazırlama çabaları ve haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı, idare ve işletmeler nezdinde cezai ve hukuki süreçlerin başlatılması için Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’nı, Muğla Valiliği’ni, Bodrum Belediyesi’ni göreve davet ediyoruz!
Yerel ve merkezi kurumların görev ve yetki karmaşasının da neden olduğu bu süreçlerin zarar göreni çevre ve ekolojik denge ve dolayısıyla sağlıklı yaşam hakkı oluyor.
Kent Konseyi, kıyılar ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada “Kıyılardaki bu işlemler her zaman şikayete konu edilmektedir. Ancak mevzuatın dağınıklığı, kurumlar arasındaki görev ve yetki karmaşası, Bodrum Belediyesi’nin yetki kullanımında zaman zaman pasif ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün yazılarında yaptığı gibi sorgulamaz tavrı da bu talanın fütursuzca devam etmesine yol açarak bu karanlık sona gidişi hızlandırmaktadır.”ifadelerini kullanarak şunları dile getirdi:
“Sahile, kuvars, çakıl, kum veya ne döküldüyse, bunlar sahilden toplatılsa da artık o sahil eskisi gibi değil, olamaz da. Denize karıştı. Deniz canlıları zarar gördü. Bir kuş o suyu içti. Kim bilir hangi sahilde yüzen biri de o suyu yuttu.
Yaşamımız, ekolojik denge zarar görmüştür. İnsan eliyle doğaya yapılan bu müdahalelerinin sürdürülebilir yaşama dair çok ağır sonuçları olduğundan doğanın parçası olan kıyılar da ormanla, sulak alanlar, denizler… gibi Anayasa, Yasa ve Uluslararası sözleşmeler ile korunmaktadır. Kıyı Yasası’nın amacı 1. Maddede “Deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek koruma ve toplum yararlanmasına açık, kamu yararına kullanma esaslarını tespit etmek amacıyla düzenlenmiştir” diye belirtilmiştir. Yasa doğal ve kültürel özeliklerini gözeterek korumak diyerek temel çerçeveyi çizilmiştir.
Peki bu kadar yasal düzenlemeye rağmen bu hukuksuz, haksız müdahaleler nasıl yapılıyor? Buna yol açan idari işlemlerden biri bahsedeceğimiz belgelerde görülüyor.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)