Her türlü baskı ve engellemelere karşı 1995’te Eğit-Sen ve Eğitim-İş sendikalarının birleşmesiyle kurulan eğitim ve bilim emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele örgütü Eğitim Sen, ülkenin dört bir yanında 29. kuruluş..
Her türlü baskı ve engellemelere karşı 1995’te Eğit-Sen ve Eğitim-İş sendikalarının birleşmesiyle kurulan eğitim ve bilim emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele örgütü Eğitim Sen, ülkenin dört bir yanında 29. kuruluş yıldönümünü kutladı. Türkiye’de eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlenme pratiği 116 yıllık geçmişe sahiptir. Bu uzun süreçte verilen mücadeleler ve kazanımlar inişli çıkışlı olurken, örgütlenmeler de bazen birbirinin tekrarı şeklinde devam etmiştir. 1908 Temmuz’unda ilk öğretmen örgütü olan Encümen-i Muallimin kurulmuş, sonra onu eğitim sisteminin değişimini, eğitimdeki ekonomik sorunların çözümünü ve öğretmenler arasındaki dayanışmayı amaçları arasında sayan yeni öğretmen cemiyetlerinin kuruluşu izlemiştir. Sekiz ay boyunca maaşlarını alamayan ilkokul öğretmenleri, haklarını alabilmek için 1 Mart 1920’de 14 gün süren ilk örgütlü grevi gerçekleştirmişlerdir. Eğitim emekçileri 116 yıllık mücadele tarihlerindeki en büyük zulmü ve baskıyı AKP iktidarı döneminde gördü. AKP iktidarında on binlerce eğitim emekçisi KHK (Kanun Hükmünde Kararname) mağduru oldu. Cezaevlerine girdi. Şiddete maruz kaldı. Dayanaksız soruşturmalarla karşı karşıya kaldı. Ancak eğitimciler bu süreçlerde eğitimden ve bilimden vazgeçmediler.
Temsilci Akergin: “Bizleri Dayanışma Yaşatır.”
Eğitim Sen’in 29. Kuruluş yıl dönümü Bodrum’da büyük bir coşku ve katılım ile kutlandı. Bodrum’da örgütlü tün sol partilerin katılım gösterdiği gecenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Eğitim Sen Bodrum Temsilcisi Şükriye Akengin; “Bizi en çok ayakta tutan; Eğitim ve bilim emekçileri mücadele tarihine yaşamlarını adayan arkadaşlarımıza verdiğimiz sözdür. Eğitim Sen 29 yaşında. Eğitim emekçileri mücadelesi; adanan yaşamların, ödenen bedellerin öyküsüdür. Selam olsun kavgayı bugünlere getirenlere. Ne geçmiş tükendi, ne yarınlar. Mücadelemizde bizlere yoldaşlık ve yarenlik eden, bugün de bizlerle dayanışma içerisinde olan dostlarımıza sonsuz teşekkür ederiz” görüşlerine yer verdi. Eğitim Sen Bodrum Temsilciliği Yönetim Kurulu üyelerinden Gönül Ay’da; “Şu anda; Güneşin sofrasında, dostların arasında olmanın büyük bahtiyarlığını yaşamaktayız. Sözün bitiği, yüreklerin üst üste konduğu yerdeyiz. Bizleri dayanışma yaşatır. Bunca insanlık dışı baskıya göğüs gerip, mücadeleyi bugünlere taşıyabildiysek, bu dayanışmayla gerçekleşti. Bu gecede de olduğu gibi, karanlığı bilimle aydınlatmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Hayatı, okullarımızı, öğrencilerimizi gericiliğe teslim etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
İskender Doğer: “Geleneğimizi Geleceğe Taşıyacağız.”
Gecenin katılımcılarından Muğla sol siyasetinin önemli isimlerinden ve TİP Muğla örgütlenmesinin kurucu il başkanı İskender Doğer de; “Bu gecede en çok da TÖB DER’i (Tüm Öğretmenler Birleşme Ve Dayanışma Derneği) yaratanlardan ve yaşamını bu uğurda feda edenlerden Talip Öztürk’ü anımsadım. Aynı zamanda İstanbul TÖB DER Başkanı da olan Talip hocamız sadece öğretmen olarak değil, ışıl ışıl sınıf bilinciyle o dönem biz gençlerinde kavgaya katılmamızda rehber olmuştur. Cesaretin bittiği yerde, esaretin başladığını öğretti bizlere. O bir bilgeydi. Bu gecede de görüyorum ki; Hiçbir yaşam boşuna feda edilmemiş. Hiçbir bedel boşuna ödenmemiş. Birlik Dayanışma örgütlenmesi; eğitim emekçilerinin haklı ve onurlu kavgasını 1970lerden, bugüne ve bu coşkulu geceye taşımıştır. Geleneğimizi bugünden geleceğe taşıyacağız” görüşünü dile getirdi. Gecenin katılımcılarından Şair Hikmet Yılmazoğulları ise; “Tamda kışın son demlerinin yaşandığı ve baharın arifesine denk gelen bu zaman aralığında bu etkinlikte yer alığımı kendi adıma bir şans olarak niteliyorum. Kitabımın imza günü için, Bodrum’a gelmişti. Muhteşem bir tesadüf oldu. Bu gece de emeği geçen ve bizlere bu unutulmaz zamanı yaşatan Bodrumlu eğitim emekçilerine yürekten teşekkür ve mihnet duygularımı sunuyorum” sözleriyle duygularını ifadelendirdi.
Coşkunun hayli yüksek olduğu Gecede katılımcılar eğitim emekçisi Ercan Yıldırım, Ceylan Yılmaz ve Çağrı Kılıç’ı (seslendirdikleri türkülerde, marşlarda) hiç yalnız bırakmadılar. Tüm salon adeta devasa bir sahneye dönüştü.Saatlerce çekilen halayların da yorulanı olmadı. Etkinliğin yapıldığı Atatürk Caddesi’nden geçen yurttaşlar da salona girip; bol miktarda fotoğraf çekip, facebook üzerinden canlı yayın gerçekleştirdiler. Şükriye Akengin, Gönül Ay, Ercan Yıldırım, Cezmi Öztürk, Mehmet Güzelordu’dan oluşan yöneticileri gelen misafirlerle ve meslektaşları ile birebir ilgilendiler. İzdihama karşın en ufak bir aksaklığın oluşmasına meydan vermediler.
Ayhan Karahan
Haberlerinizi keyifle takip ediyoruz. Elinize emeğinize sağlık.