Bodrumlu Kadınlar Vazgeçmiyor

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ilk yılında tüm Türkiye’de kadınlar ayaktaydı. 1 Temmuz 2021 tarihinde, Türkiye ilk imzacısı olduğu sözleşmeden resmen çekilmiş oldu.

Cumhurbaşkanlığı kararıyla iptal edilen İstanbul Sözleşmesi için açılan davalar 15’i bugün Danıştay 10. Daire’de görülüyor. Meclis kararı ile yürürlüğe giren sözleşmeden, tek kişi imzası ile çıkılmasının hukukiliği ciddi bir tartışma yarattı. Danıştay savcısı mütalaasında sözleşmeden çekilmenin anayasaya aykırı olduğunu net olarak belirtti. AKP kaynakları, ülkede kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetin önlenmesi için İstanbul Sözleşmesi’ne ihtiyaç olmadığını, var olan yasaların bu konuda yeterli olduğunu söylese de; rakamlar ve gerçekler bariz bir şekilde tersini söylüyor. Son olarak Muğla Üniversitesi öğrencisi Pınar Gültekin’i hayatının baharında hunharca katleden Metin Avcı’nın Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada; “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması iyi oldu” sözleri kimlerin bu durumdan memnun olduğuna dair önemli ipuçları vermekte.

GERÇEKLER; “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ” DİYOR.

Bodrum Kadın Platformu çatısı altında bir araya gelen Bodrumlu Kadınlar da dün alandaydı. Çarşı merkezinden, Belediye Meydanı’na; “İstanbul Sözleşmesi Bizim. Vazgeçmiyoruz” yazılı pankartın arkasında slogan atarak, alkışlı-ıslıklı protesto ile giren kadınları meydanda bekleyenler alkışlarla karşıladı. O esnada meydanda bulunan tatilciler de, eylemi izleyip; alkışlarla destek verdiler.

Meydanda Bodrum Kadın Platformu adına basın açıklamasını Derya Uysal yaptı. Uysal konuşmasında: “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ardından geçen bir yılda erkek-devlet şiddeti ve cezasızlık arttı. 310 kadın katledildi, kadınlardan 25’i uzaklaştırma ya da koruma kararı aldırdığı erkek tarafından katledildi. Bu kararla birlikte şüpheli kadın ölümlerinde de ciddi artış yaşandı. Şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş halde bulunan kadınların çoğu için ‘yüksekten düştü, intihar etti’ denilerek, üstü kapatıldı, 206 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu. İstanbul Sözleşmesi doğrultusunda çıkarılan 6284 sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında alınan uzaklaştırma kararları da çekilme kararının ardından uygulanmadığı için kadınları korumadı. Geçen bir yıl içinde 25 kadın uzaklaştırma ya da koruma kararı aldırdığı erkek tarafından katledildi. 6 kadın, uzaklaştırma kararları bittiği gün katledildi” diyerek çarpıcı olguları dile getirdi.

Uysal’ın konuşması sık sık: “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır. Kadın, Yaşam, Özgürlük. Erkek Adaleti Değil, Gerçek Adalet. Yaşasın Kadın Dayanışması” sloganları atıldı.

“BODRUM KADIN PLATFORMU, VİCDAN SESLENİŞİDR.”

Bodrumlu fotoğraf sanatçısı ve müzisyen Tuncay Bektaş konuyla ilgili olarak; “Burada yanlış anlaşılan bir durum var. Bu esasen erkeğin sorunudur. Çünkü sorunu erkek oluşturuyor. Şiddete başvuran da, taciz-tecavüzü uygulayan da, katleden de erkektir. Buna sessiz kalan her erkek, kendi cinsinin bu insanlık suçundan ve ayıbından sorumludur. Bodrum Kadın Platformu; yarımadamızda sadece kadınlar için değil, erkekler için de bir vicdan seslenişidir. Başka bir yönüyle de; Bodrum Kadın Platformu vicdan seslenişidir. Özellikle kadınların adeta ölüm-kalım ayrımında ve tercihinde olduğu acılı süreçte bu birliktelik oldukça anlamlıdır. Bunu sanatçı kimliğimle de önemsiyorum. Cinsiyet ayrımcılığının bu denli uçurum düzeyinde yaşandığı topraklarda sanatta, sanatçı da özgür olamaz” görüşlerine yer verdi. Bodrum’da eşi ve çocuğu ile tatilde bulunan Saadet Yeğin de; “Tatilde iken, bu tanıklık beni etkiledi. ‘Doğru bir yere tatile gelmişiz’ diye aklımdan geçirmedim değil. Bodrum’un bu noktada duyarlı ve refleksi güçlü bir bölge olduğunu biliyorduk. Ama tanık olmak daha farklı. Öğrendiğim kadarı ile Bodrum Kadın Platformu dışında kalan tek bir sol-demokrat oluşum yokmuş. Bu çok önemli. Bizleri birliğimiz ve dayanışmamız kurtarır. Bodrumlu kadınlara, Çanakkaleli hemcinslerinin sevgi ve selamlarını iletiyorum” dedi. Meydanda bir araya gelen Bodrumlu Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden kazanana dek mücadeleden vazgeçmeyeceklerini ifade ederek eylemlerine son verdiler.

Ayhan Karahan